10. Ceza Dairesi 2016/1979 E. , 2017/3302 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 31.03.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, karar verilmesine yer olmadığına dair Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/07/2015 tarihli ve 2015/59 esas, 2015/360 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19.04.2016 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 28.02.2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği; ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edildiği,
2- Şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan tebligata rağmen 10 gün içinde başvurmadığı gerekçesi ile kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca cezalandırılması isteğiyle sanık hakkında kamu davası açıldığı,
3- Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/07/2015 tarihli ve 2015/59 esas, 2015/360 sayılı kararı ile "Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nce çıkartılan davet yazısına 10 günlük süre içerisinde icabet etmemesinin tek başına ısrar olarak değerlendirilemeyeceği." gerekçesiyle, “herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/16178 esas sayılı dosyası üzerinden şüpheli ... hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi kapsamında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçu nedeniyle yapılan soruşturma neticesinde, 5237 sayılı Kanun"un 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının 5 yıl süre ile açılmasının ertelenmesine, 191/4. madde gereğince şüphelinin 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, şüphelinin usulüne uygun olarak yapılan çağrıya rağmen 10 gün içinde müracaat etmediğinden bahisle Denetimli Serbestlik Yönetmeliğinin 40. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kayıtlarının kapatıldığı hususunun Denizli Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 17/12/2014 tarihli yazısıyla Denizli Cumhuriyet Başsavcılığına bildirildiği, bunu müteakip Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 09/01/2015 tarihli ve 2014/16178 soruşturma, 2015/209 esas, 2015/167 esas sayılı iddianamesi ile şüpheli hakkında mezkur yasanın 191/1. maddesi gereğince cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı ve Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/01/2015 tarihli ve 2015/14 sayılı kararı ile iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 175. maddesi uyarınca kabulüne karar verilerek 2015/59 esas sayılı dosya üzerinden sanığın yargılanmasına başlanılmasına karşın, Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/07/2015 tarihli ve 2015/59 esas, 2015/360 sayılı kararı ile Denizli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen bila tarihli ve 2014/16178 soruşturma, 2014/9 karar sayılı davanın açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmediği ve denetime uymamakta ısrar şartının gerçekleşmediğinden bahisle sanığın denetimi ihlal ettiğinin kabul edilemeyeceği gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de,
5271 sayılı Kanun"un 175/1. maddesi uyarınca iddianamenin kabulü ile kamu davasının açılmış olduğu ve kovuşturma evresinin başladığı, kovuşturma aşamasının anılan Kanun"un 176 ve devam eden maddelerde izlenen usul çerçevesinde yürütüleceği ve yargılamanın mezkur Kanun"un 223/1. madde uyarınca, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkumiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi şeklinde sınırlı olarak sayılan hükümlerden biri ile veya aynı maddenin 8. fıkrasında düzenlenen durma kararı ile sonlandırılabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/07/2015 tarihli ve 2015/59 esas, 2015/360 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulunun" gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” ve denetimli serbestlik dosyasının infazına devam edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; Denizli 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08/07/2015 tarihli ve 2015/59 esas, 2015/360 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.