11. Hukuk Dairesi 2016/2175 E. , 2017/4051 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/04/2015 tarih ve 2012/509-2015/318 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirkete nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı emtiaların Türkiye’den ...’a davalı sorumluluğunda gemi ve devamı kara taşımacılığı nakliyesinin bitiminde alıcıya eksik teslim edildiğini, hasar bedelini sigortalısına ödeyen müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak, davalının haksız itirazı ile takibi durdurduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamını ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin taşıma işleri komisyoncusu olup, taşımayı bizzat kendisinin yapmadığını, bu nedenle meydana gelen hasardan sorumluluğunun bulunmadığını ayrıca, hasarın taşımanın hangi anında meydana geldiğinin tespiti gerektiğini ve ihbarın da süresi içerisinde yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddi ile davacı aleyhine %40 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir taşıma sözleşmesi olmasa da taşımaya yönelik bir ihtilafın bulunmadığı, taşımanın davalı tarafından dava dışı bir firmaya yaptırıldığı, davalının TTK’nın 814. m. uyarınca komisyoncu taşıyıcı olduğu, emtianın varış gümrüğünde ihtirazi kayıt dermayan edilmeden teslim alındığı, emtianın tesliminden önce tam vagon işlemli yük taşıma söz konusu olduğundan teslimden sonra alıcı tarafından eksiklik saptandıktan sonra alıcının demir yolu idaresi yerine ... Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı’na başvurmuş olup, bu durumun COTİF CİM m. 47’de yer alan zararın veya eksikliğin eşyanın dışından anlaşılamaması halinde tazminat taleplerinin taşıcıya karşı düşmeyeceği yükümü ve ayrıca tam vagon işlemli taşımalarda dıştan sağlam gözüken vagonun teslim alınmış olmasının vagonun açılmasından sonra eşyadaki kısmi hasar bakımından dava hakkı düşmeyeceği açık olarak belirtilmiş ise de, COTİF CİM 47/2-1-B hükmü gereği eksikliğin zararın açığa çıkmasından sonra veya hemen en geç eşyanın teslim alınmasını takip eden yedi gün içinde demir yolu idaresine bildirilmesi gerektiği, alıcıya tesliminden sonra alıcı tarafından saptanmış eksikliğin demir yolu idaresine bildirildiğine dair herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle bildirim ve ihbar hakkının süresinde kullanılmadığı, taşımaya COTİF CİM hükümlerinin uygulanması nedeniyle taşıyıcıya ihbar mükellefiyetinin COTİF-CİM 47/2-1-B hükmü çerçevesinde davacının talep ve dava hakkı ihbarın süresinde yapılmaması nedeniyle düştüğü gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, uluslararası demiryolu taşımasından kaynaklanan rücu alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
Uluslararası demiryolu taşımaları için 09/05/1980 tarihinde ana bir Konvansiyon olarak COTİF, yolcu ve bagaj taşımalarına ilişkin yeknesak kuralları içeren EK-A (CIV) ve eşya taşımalarına ilişkin EK-B (CİM) kabul edilmiş, ülkemizin de taraf olduğu Konvansiyon bir takım değişiklikler geçirmiş, bu değişiklikler de uygun bulunarak onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir. Dava konusu taşıma tarihinde yürürlükte bulunan COTİF-CİM’in “Tek bir taşıma sözleşmesine konu teşkil eden uluslararası bir taşımanın, sınır ötesi demiryolu taşımasına ilave olarak, bir üye devletin dahili trafiğinde denizcilik yolu veya karayolu ile taşımayı içermesi halinde, işbu tektip kurallar uygulanır.” hükmü uyarınca somut uyuşmazlığa mahkemenin de kabulünde olduğu üzere COTİF-CİM hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.
Ancak, her ne kadar COTİF-CİM hükümlerinin 47. maddesi uyarınca davacının veya onun sigortalısının, davalı taşıyana iddia edilen eksikliği yani kısmi ziyaı süresinde ihbar etmediğine ilişkin mahkeme kabulü doğru ise de, davacı tarafça vagon içerisinde taşınan ve mühürleri açılmamış olarak teslim edilen malların çalındığının iddia edilmiş ve bu hususta ... Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Bilgi Merkezi’nin 12/10/2010 tarihli yazısının sunulmuş ve anılan yazıda da “Talebinize istinaden ... Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Bilgi Merkezi, Türkiye’den ...’a ... İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından 196134, 196135, 196136, 196137 numaralı faturalar ile ihraç edilen, hijyen ürünler içeren, 23673346, 23637986, 23909641, 23985641 no’lu vagonlarda kesilmeler tespit edildiğini bildirmektedir. Söz konusu olan kesilme yırtılma, vagonların dış tarafında yeni yapılmış ve sonradan kaynakla kapatılmış kesme izleri tespit edilmiştir. Bundan anlaşılır ki, suç failleri bu kesmelerden ürünlerinizi çalıp ve sonra kendileri buraları kaynakla doldurmuşlar.” bilgisinin verilmiş olması karşısında, anılan sözleşmenin 47/2-d bendinde ve 48/1-c bendinde düzenlenen “Hak sahibi, zararın gerek böyle bir zararı teşvik etmek niyetiyle, gerekse sonucunu düşünmeden ve bu tür bir zararın muhtemelen doğabileceği bilinci ile yapılan bir eylem veya ihmalden doğduğunu ispatlarsa” davanın düşmeyeceğine ve zamanaşımının 2 yıl olacağına ilişkin hükümler de nazara alınarak, anılan taşıma sırasında hırsızlık iddiası karşısında dosya kapsamı ve deliller itibariyle davacının dava hakkının sona erip ermeyeceği hususunda değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.