15. Hukuk Dairesi 2019/2528 E. , 2020/315 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece Dairemizin bozma ilâmına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizin 08.03.2012 tarih, 2012/1421 Esas, 2012/1421 Karar sayılı ilamı ile eksik inceleme nedeniyle bozulması üzerine yapılan yargılamada davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 10.12.2016 tarih, 2016/3498 Esas, 2016/4962 Karar sayılı ilamı ile karar yeniden bozulmuş ve mahkemece yeniden yapılan yargılamanın 26.10.2017 tarihli celsesinde bozmaya uyma kararı verilmiş ve yeniden yapılan yargılama sonucu 10.12.2018 tarihli karar ile davanın kabulüne karar verilmiş verilen karar davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı"nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK"da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. Yargıtay"ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” yada “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu,taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır. Bu anlatımlar ışığında somut olay incelendiğinde; mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Dairemizin hükmüne uyulan bozma ilamında; “Mahkemece bozma ilâmına uyulduğuna göre bozma gereğinin yerine getirilmesi yasal zorunluluktur. Bu nedenle bozma ilâmında belirtilen esaslara göre değerlendirme yapılmamış olan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş bilirkişilerden alınacak ek rapor ile hükmüne uyulan bozma ilâmında açıklandığı şekilde davalının savunmasına göre fazla ödeme yapılıp yapılmadığının incelenmesi, davacının alabileceği KDV oranın belirlenmesi sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçe ile kararın bozulması gerekmiştir. ...” gerekçesi ile bozma yapılmış ancak hükmüne uyulan bozma ilamına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Alınan raporda bozmada belirtildiği halde hakedişler incelenerek fazla ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenmediği gibi davalı itirazları da karşılanmamıştır.O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak seçilecek konusunda uzman bilirkişiler kurulunca inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden bozma gereklerini tam olarak karşılayan mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli rapor alınarak hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.Öte yandan davalı kurum harçtan muaf olduğu halde harçtan sorumlu tutulması da doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 06.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.