5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/11937 Karar No: 2021/2545 Karar Tarihi: 03.03.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/11937 Esas 2021/2545 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili isteğiyle açılmıştır. Mahkeme, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne hükmetmiştir. Ancak, bozma kararının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, emsal taşınmazların belirlenen değerlerinin ortalamasına göre bedel belirlenmesi doğru değildir. Ayrıca, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmaz arasındaki farklılıklar dikkate alınmamıştır. Bu nedenle, taraflara imkan tanınarak emsal taşınmazların satış verileri bildirilmeli ve yeniden bir bilirkişi kurulu oluşturulmalıdır. Karar, HUMK'nun 428. maddesi gereğince bozulmuştur. Kanun maddeleri: İmar Kanunu 15 ve 16. maddeleri, HUMK'nun 428. maddesi.
5. Hukuk Dairesi 2020/11937 E. , 2021/2545 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuş; karar,davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; emsal taşınmazların belirlenen değerlerinin ortalamasına göre bedel belirlenmesi doğru olmadığı gibi emsal olarak değerlendirilen taşınmaz ile dava konusu taşınmazın 2012 yılına ait arsa metrekare rayiç bedeli taktir komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri getirtilmeden m2 birim bedeli belirlendiği gibi,emsal taşınmaz İmar Kanunu 15 ve 16. maddeleri uyarınca oluşan imar parseli, dava konusu taşınmaz ise kadastral parsel olduğu halde düzenleme ortaklık payı düşülmeden alınan rapor hükme esas alınacak nitelikte ve inandırıcı değildir.Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve belediye, adliye, hükümet konağı, okul, hastane gibi yerlere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 03/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.