21. Hukuk Dairesi 2014/19792 E. , 2015/3922 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebepler ile temyiz nedenlerine göre taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; 18.08.2005 tarihindeki iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının maddi ve manevi zararlarının istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, Davacı eş ... için 56.649,92 TL, davacı çocuk Yasemin için 518,91 TL maddi tazminat ile davacı eş ... için 50.000,00 TL, davacı çocuklar için ise 25.000,00"erTL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.8.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, davacı çocuk ..."nın maddi tazminat isteminin tamamı ile davacıların tümünün fazla manevi istemlerinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı çocuklardan ... için davacılar vekilince talep edilen maddi tazminat isteminin bulunmadığı ayrıca yargılama konusu trafik iş kazasının oluşumunda %60 oranında davacılar murisi ... Karslı"nın, % 40 oranında ise davalı işverenin kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
818 sayılı Borçlar Kanununun 47 .maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
Bunun yanında mahkemeler davacıların dava konusu ettikleri talepleri bakımından esastan karar verebilirler.
Bu açıklamalar sonrasında somut olayda, kaza tarihi, tarafların sosyal ekonomik halleri ile özellikle davacılar murisinin yargılama konusu kazadaki yüksek kusur oranı gözetildiğinde davacıların tamamı lehine kararlaştırılan manevi tazminat miktarları ayrı ayrı fazladır. Bunun yanında davacı çocuklardan ..."nın davalı şirketten maddi tazminat isteminin bulunmamasına rağmen Mahkemece bu davalının maddi tazminat davasının reddine karar verilip bu kabule göre aleyhine olacak şekilde harç gideri ve vekalet ücreti ödemesine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
O halde, taraf vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 02/03/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.