14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5885 Karar No: 2017/8187 Karar Tarihi: 07.11.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/5885 Esas 2017/8187 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2015/5885 E. , 2017/8187 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.09.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi - kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı yönünden reddine dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının 916 ve 917 parsel sayılı taşınmazlara zilyet olduğunu, bu taşınmazların kuzeyindeki 754 ve 232 parsel sayılı taşınmazların arasında kadastral yol bulunduğunu, ancak davalılar tarafından narenciye ağacı dikilmek suretiyle yola elatıldığını belirterek kadastral yola elatmanın önlenmesini ve yolda bulunan ağaçların kal"ini istemiştir. Davalı ..., davacının kullandığı başka bir yol olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın, davalı ... yönünden reddine, davalı ... yönünden ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Somut olayda; mahkemece fen bilirkişi tarafından tanzim olunan 14.11.2014 havale tarihli rapora ekli Ek-1 nolu krokide kırmızı boyalı olarak gösterilen genel yola, davalı ... tarafından ağaç dikilmek suretiyle yapılan elatmanın önlenmesine, bu alanda kalan ağaçların kal"ine yönelik hüküm kurulmuş ise de; davalı ..."in, yolun ne kadarlık kısmına elattığı ve bu kısım üzerindeki ağaçların bulunduğu yerin, bilirkişi raporu ve rapora ekli krokide belirtilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece bilirkişiden ek rapor alınmak, gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilen yolda kalan ve yıkımına karar verilen ağaçların yerinin bilirkişi vasıtasıyla açıkca saptanması ve hüküm sonucunda bu hususun yazılması suretiyle infaza elverişli bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatıran tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.