11. Hukuk Dairesi 2016/1035 E. , 2017/4040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/11/2015 tarih ve 2014/340-2015/340 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 2012/90579 sayılı "..." ibareli marka başvurusuna müvekilinin "...", ...", "..." ibareli markalarına dayanak yaptığı itirazın davalı kurumun YİDK"nca nihai olarak reddedildiğini, kelimenin başına sadece "..." hecesinin eklenmek suretiyle ayırt ediciliğinin sağlanmayacağını, başvuruya konu işaret ile müvekkili markalarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, tescilin iltibasa yol açacağını, dijital seramik üretim tekniğinin ilk olarak müvekkilince ülkeye getirildiğini, müvekkilinin dijital seramik öncüsü olarak anıldığını, davalı şirketin kötüniyetle müvekkili ile özdeşleşmiş markaları kullanarak haksız yarar sağlamak istediğini, müvekkil markalarının bir çok haber ve reklama konu olduğunu, müvekkil markalarının tanınmışlığı nedeniyle başvurunun tüm sınıflarda tescil edilemeyeceğini ileri sürerek TPE YİDK"nın 2014-M-8448 sayılı kararının iptalini, davalı adına başvurusu yapılan 2012/90579 sayılı "..." markasının tescili halinde hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı TPE vekili, taraf markalarının farklı yazı stilleri ile oluşturulduğunu, davacı markasında şekil ve renk unsurlarının da bulunduğunu, markalar arasında benzerliğin olmadığını, iltibas tehlikesinin doğmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, ortalama tüketici tarafından işaretlerin karıştırılmayacağını, iddianın aksine müvekkili işaretinin "..." değil "..." ibaresini taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... kelimesinin sayısal ortama işaret ettiği, ... kelimesinin de fayans, tuğla, seramik anlamlarına geldiği, bu ürünler için tanımlayıcı nitelikte olduğu, kelimelerin ayırt ediciliklerinin bulunmadığı, davacının ... ibareli markalarının dijital/sayısal seramik, ... markasının sayısal yazdırma anlamına geldiği, ... ibaresinin bir markada yer alması durumunda anılan marka ile sunulacak mal ve hizmetlerin ortalama alıcıları nazarında işaretin, ürün ve hizmetin niteliği, üretim biçimi ve sunum şekline ilişkin bilgilendirme vazifesi gördüğü, bu anlamda çok zayif bir ayırt ediciliğinin bulunduğu, zaten davacının da bu ibareyi diğer bir takım şekillerle tescil ettirdiği, bu nedenle tanımlayıcı kullanımı daha baskın olan markalara karşı engelleme olanağının düşük olduğu, dava konusu başvurunun farklı sözcükler de içerdiği, başvuruda ... ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur, ... ibaresinin ürün ve hizmetlerin niteliğini gösteren yardımcı unsur olduğu, işaretin bütün olarak ayırt ediciliğinin bulunduğu, zayıf markalar için iltibas tehlikesinin küçük bir değişiklikle bertaraf edilebiyeceği, davacı markasındaki ...ibaresiyle davalı işaretindeki ... ibarelerinin ortak olup tanımlayıcılıklarının yüksek seviyede oldukları, başvurudaki ... ibaresinin farklılaştırmayı sağladığı, işletmesel köken olarak ayrıştırdığı, taraf markaları arasında ortalama tüketiciyi iltibasa düşürecek derecede bir benzerliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı alınmasına, 03/07/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.