Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İhale alıcısı, asıl alacak ve ferileri ile takipten kaynaklanan diğer alacaklarını, satış bedelinden mahsup etmek hakkına sahiptir. Bu durum kelime manası ile takas olmayıp bilahare kendisine iade edilecek parayı tediyede bulunacak kimsenin bu tediyeyi yapmasına mahal bulunmaması ve öncelikle imtina eyleme durumudur. İşte, bu sebeple mahsup işleminden sonra bu alacağa öncelikli rehinler, hacizler olup olmadığı ve artırmaya hazırlık ve satış masraflarının tahsili yönünde alıcının yatıracağı bir miktar bulunup bulunmadığı yapılacak hesap tablosu ile belirlenmeli; alıcı-alacaklı aleyhine fark doğduğunda bu farkın ödenmesi hususunun alıcıya bildirilmesi doğrultusunda işlem yapılmalıdır. Muhtıraya rağmen bu miktarın ödenmemesi halinde ihale feshedilir. (Av. T.U. İcra Hukukunda İhale ve İhalenin Bozulması Cilt  I. Sayfa 74/a-747 Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas hukuku 2. Cilt Sayfa 1337 12. HD. 27.11.1996 gün 12741 E., 5312 K. sayılı kararı 12 HD. 03.12.1997 gün 859 E.-933 K. sayılı kararı)
Somut olayda alacaklının nafaka alacağına dayalı olarak başlattığı ilamlı takipte menkul aracı 147.000 TL"ye ihalede aldığı ihale bedelinin alacağı karşılamadığı görülmektedir. İcra dosyasına gelen bilgilere göre taşınmaz üzerinden mevcut rehin miktarı ve taşınmazın aynından kaynaklanan vergi borcu belirlenebilir durumdadır. Artırmaya hazırlık ve satış masrafları da alacaklı tarafça karşılanmıştır. Bu durumda icra mahkemesince yapılacak iş, yukarıdaki esaslar dairesinde işlem yapması için icra müdürlüğüne talimat verilmesi şeklinde şikayetin kabulüne karar verilmekten ibarettir. Yukarıdaki ilkelere uygun olmayan alacaklı alıcının ihale bedelinin tamamını 7 gün içerisinde yatırılması yönündeki icra müdürü kararının doğru olduğu gerekçesiyle istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.