Esas No: 2021/21102
Karar No: 2022/2327
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/21102 Esas 2022/2327 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verilen bir davadaki kararı temyiz etmiştir. Sanık, kararın kendisine usulsüz bir şekilde tebliğ edildiğini ileri sürerek eski hale getirme ve temyiz istemi ile başvurmuştur. Kararda, sanığın yokluğunda verilen kararın yanlış adrese yapılan tebligat sonucu usulsüz olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın eski hale getirme ve temyiz talebi kabul edilmiştir. Kararda, sanığın eyleminin 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522, 102/3, 104/2. maddelerinin ve 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 66/1-d, 67/4. maddelerinin uyarınca suç teşkil ettiği, ancak zamanaşımı nedeniyle davanın düştüğü belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522, 102/3, 104/2. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, 143, 66/1-d, 67/4. maddeleri
- 7/2 ve 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri
- 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık hakkında, mahkemenin 30.06.2005 tarih 2001/6 Esas, 2005/751 Karar sayılı kararı ile yokluğunda hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verildiği, kararın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre sanığa tebliğinden sonra, temyiz edilmeksizin 05.05.2009 tarihinde kesinleştirilmesi üzerine sanığın 06.10.2020 havale tarihli dilekçesiyle; yapılan tebligatın usulsüz olduğunu belirterek eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu olayda, sanığın yokluğunda verilen kararın, savunması sırasında mahkemeye bildirdiği adresine gönderildiği, ancak “adresten ayrıldığı...mahalle muhtarlığında kaydına rastlanmadığı” belirtilerek tebligat evrakının mahkemeye iade edildiği, bunun üzerine bu adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı, ancak sanığın yokluğunda verilen kararın Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği belirtilen bu adresinde sanığa daha önce yapılmış bir tebligat bulunmadığından, Tebligat Kanununun 35. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eski hale getirme ve temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 493/1, 522, 102/3, 104/2. maddelerinin ve hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın aynı suça uyan 142/1-b, 143, 66/1-d, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK'nın daha lehe olduğu ve bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 102/3. ve 104/2. maddelerinde öngörülen 15 yıllık genel dava zamanaşımının, suç tarihi olan 31.12.1999 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 24.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.