17. Hukuk Dairesi 2018/1663 E. , 2018/10215 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; davacı ..."ın oğlu ve ..."nın eşi olan ..."nın 19/06/2012 günü seyir halinde iken kullandığı araç ile kaza yapması sonucu hayatını kaybettiğini, tazminat ödenmesi hususunda sigorta şirketine yaptıkları başvurularının reddedildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ... için 8.000,00 TL ve ... için 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihi 27.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili, 18.07.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini davacı ... yönünden 83.047,00 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; davacıların desteğinin kusurundan dolayı talep hakları bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı ... yönünden açılan dava takip edilmediğinden HMK"nın 150/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davanın davacı ... yönünden kabulü ile 83.047,00 TL maddi tazminatın 08/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen hesaplamanın
hükme esas alınmasında (2.bent hariç) bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazası sonucunda ölüm nedeniyle maddi (destekten yoksunluk) tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 96/1. maddesinde "zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur" düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise "başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir.
KTK"nun 96. maddesi hükmüne göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
Garameten ödeme ilkesine ilişkin ifade edilen hususlar da dikkate alındığında, ölenin birden çok hak sahibinin bulunması ve tüm hak sahipleri için hesaplanan toplam tazminatın davalının düzenlediği poliçedeki teminat limitini aştığı gözetilerek garame hesabı yapılmak suretiyle davacıların hak kazanacağı tazminat miktarının belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda çocuksuz şekilde vefat eden muris ..."ın ölümü nedeniyle davacılar (eş ve anne) yönünden destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebilecekleri tazminat miktarları bakımından hükme esas alınan 03.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda anne ..."ın nihai zararının 83.047,30 TL ve eş ...’nın nihai zararının 319.990,20 TL olarak hesaplandığı görülmüştür.
Davacıların desteği ...’ın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı olan davacıların hak kazanacağı tazminatların hesaplamasında garame hesabı yapılırken, ölenin dava dışı babası için davalı sigortacıdan talepte bulunabileceği dikkate alınması, daha sonra davacılar ile ölenin babasının hak kazanacağı tazminat asıl alacaklarının toplanıp, toplam bedelin poliçe teminat limiti olan 225.000,00 TL"ye oranlanması suretiyle bulunacak katsayının, her bir davacı için hesaplanan tazminat miktarına bölünmesi suretiyle sonuca ulaşılması gerekmektedir.
Bu durumda mahkemece; davacı eş ve anne için hesaplanan toplam tazminat miktarının kaza tarihindeki kişi başı ölüm teminatına ilişkin poliçe limitini aştığı gözetilerek davalı sigortacı tarafından ölenin hak sahibi babasının da tazminat talep hakkının olacağı gözetilip yukarıda ifade olunan esaslara göre garame hesabı yapılmak suretiyle davacıların hak kazanacağı tazminat miktarı hesabı konusunda bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken belirtilen hususlara dikkat edilmeden hazırlanan bilirkişi raporuna dayalı olarak eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3-Karar tarihinde yürürlükte olan ...’nin 7/1. maddesinde "Görevsizlik veya yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar karar verilmesi durumunda Tarifede yazılı ücretin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra karar verilmesi durumunda tamamına hükmolunur. Şu kadar ki, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücreti, ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemez." düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı ..."nın yargılama aşamasında davayı takip etmeyerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.