19. Hukuk Dairesi 2017/2329 E. , 2019/722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında 21.01.2009 tarihli bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, müvekkili tarafından davalı yana avans olarak teslim edilen dava konusu 05.08.2009 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 10.08.2009 vadeli 75.000,00 TL bedelli, 05.09.2009 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 05.09.2009 vadeli 25.000,00 TL bedelli, 05.09.2009 vadeli 18.180,00 TL bedelli toplam 5 adet çek karşılığı malın teslim edilmediğini, davalı tarafından ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/308 esas sayılı dosyası ile sözleşmeden kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin müvekkili aleyhine dava açıldığını, bedelsiz kalan çeklerin müvekkiline iade edilmediğini ileri sürerek dava konusu 5 adet çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu yapılan ve karşılıksız çıkan çeklerin davacının müvekkiline olan ticari hesabına dayalı olarak verilmiş çekler olduğunu, avans olarak verilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Hüküm, Dairemizin 28/11/2012 gün ve 2012/12730 E.- 2012/17904 K. sayılı ilamıyla, tarafların ticari defterleri incelenmiş ise de ticari ilişkinin nasıl başladığı ve devam ettiği konusunda raporda bir açıklık bulunmadığı, mahkemece, ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılarak dava konusu çeklerin avans olarak mı yoksa mevcut borç için mi verildiği konusunda bilirkişiden denetime elverişli ek rapor alındıktan sonra toplanan tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya göre, aldırılan ek rapora göre dava konusu edilen çeklerin bayilik sözleşmesine dayalı ve mal karşılığı olarak verilen çekler olup bedellerinin ödenmediği, davacının davalı şirkete borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmuş ancak bozma kararında işaret edilen şekilde Yargıtay denetimine elverişli kapsamlı bir rapor alınmadan önceki bilirkişiden ek rapor almakla yetinilmiş, ek rapor bozmanın amacına yeterli olmamıştır. Mahkemece yapılacak iş konusunda uzman bir mali bilirkişiden tarafların tüm ticari defter ve kayıtlarını, dosyadaki tüm delilleri inceleyen, bozma kapsamını yerine getiren bir rapor alınıp sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Eksik tahkikat ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.