Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan M.. K..’nin mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 16 parsel sayılı taşınmazı iki ayrı işlemle oğlu ....... satış suretiyle temlik ettiğini, satışların gerçek olmadığını, taşınmazın daha sonra ifrazla bir çok ada ve parsellere gittiğini, ..........mirasçıları olan davalıların kendi aralarında yeni oluşan parseller üzerinden devirler yaptıklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, dava konusu taşınmazın ilk olarak 1955 ve 1965 yıllarında muris tarafından oğlu İsmail’e satış suretiyle temlik edildiğini, işlemin tarafı olmayıp daha sonra ifrazlar sonucu oluşan parselleri iyi niyetle edindiklerini, 50 yıl önce gerçekleşen işlemin murisin ölümünden 42 yıl sonra muvazaalı olduğu iddiasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, mal kaçırma amacı güdülmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların murisin ölümünden 42 yıl sonra dava haklarını kullanmalarının Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde tanımı yapılan “dürüst davranma “ ilkesine aykırılık teşkil ettiği, davanın makul sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, dahili davacılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 24.02.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat .........le temyiz edilen davalılar vekili Avukat .........eldiler, davetiye tebligine rağmen temyiz edilen feri müdahil .........vd.vekili Avukat .......... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi..........arafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, her ne kadar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalar hak düşürücü süre ya da zamanaşımına tabi değil ise de, murisin 1967 yılında öldüğü halde aradan 42 yıl geçtikten sonra dava açılmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesine aykırılık teşkil edeceği gözetilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre; dahili davacıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenlerden alınmasına ve aşağıda yazılı 3.40.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.