20. Hukuk Dairesi 2017/4034 E. , 2017/7976 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... Mal Müdürlüğünce 15/05/2015 tarihinde tanzim edilmiş olan 2015 0515 6650 7000 0048 nosunu taşıyan 01/2009-12/2009 dönemine ilişkin 64.797,28 TL ecrimisil bedelinin ödenmesi emrini ihtiva eden ödeme emrinin, müvekkili ... Site Yönetimine 31/07/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, davaya konu sitenin; ... ilçesi ... mahallesi 96 ada, 180 ve 182 parseller üzerinde kurulu olup 355 bağımsız bölümden teşekkül ettiğini, ortasından kamuya ait yol geçtiğini, sitenin etrafında ve sahilinde kamuya ait yol bulunduğunu, bu yollar üzerinde özel mülkiyet konusu yazlıklar bulunduğu gibi başka bir çok sitenin de bulunduğunu, kamuya açık alan olması ve üçüncü şahıslara kapatılmaması nedeniyle mevsim şartlarına göre üç veya dört ay boyunca site sakinleri ve komşu siteler de dahil olmak üzere herkesin denizden yararlandığını, Sitenin Omsar A.Ş tarafından 1980 yılından kademe kademe yapılmış olup, birinci etapta üstünde 11 evler villaları, altında ... A.Ş"ye ait iken bilahare şirket mirasçısına devredilen gazino bulunduğunu, gazinonun önündeki beton platform ve iskelenin çökme tehlikesi nedeniyle atıl bırakıldığını, geri planda kamuya ait sahil yolundan sonra, yukarıya doğru yine kamuya ait yolun sağında ve solunda siteyi oluşturan bloklar yapıldığını, arasında da özel müstakil parsellere kurulu yazlık ve siteler mevcut olduğunu, netice olarak davacı sitenin müstakil olarak inşaa edilmediğini, site içinin site sakinleri dışındaki şahıslara yasaklanmadığını davacı sitenin tek başına faydalandığı bir alanın mevcut olmadığını, bu nedenle husumet itirazının olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, esasen hatalı olarak tanzim edilen ödeme emrinin öncelikle, husumet ve sonrasında talep edilen 64.797,20 TL nin 2009/1. ayından 2009/12. ayına kadarki dönemi kapsaması karşısında zaman aşımına uğraması nedeniyle itiraza dayalı olarak iptaline, her halükarda yukarıda dile getirmiş oldukları nedenlerle bağlı itirazlarından dolayı ödeme emrinin tamamen veya kısmen iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davacının davasının ödeme emrinin iptali talebine ilişkin olup ödeme emrinde, "...ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ... Asliye Hukuk Mahkemeleri, Vergi/İdare Mahkemelerinde dava konusu yapma hakkı bulunduğu" şeklinde ihtarat bulunduğu, davacının taleplerinin idari yargı yolunu ilgilendiren talepler olduğu, HMK 114/1-b-c, 115/1-2, 138 maddelerinde mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar verebileceği düzenlemesinin bulunduğu gerekçesi ile, HMK 114/1-b-c, 115/1-2, 138 maddeleri uyarınca dava şartları bulunmadığından (yargı yolu caiz olmayıp, mahkeme yetkili ve görevli olmadığından) HMK 30 maddesi uyarınca sair usulü işlemlere gerek olmaksızın davacının davasının usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Vergi Dairesi Müdürlüğünce tanzim edilen, ecrimisile ilişkin ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
1- Mahkemece idari yargı yolunun açık olduğu, dava şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile görev yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de; dava, hakkında ecrimisil tutanağı düzenlenen, yani kullanmakla birlikte kullandığı sürenin yılın belli aylarına ait olduğu ve hakkında ecrimisil tutanağı düzenlenen taşınmazın bir kısmının kullanıldığı iddiasına dayalı olduğuna göre, görev hususu ecrimisil ihbarnamesinin içeriği ile ilgili bulunmakla, görev genel mahkemelere aittir. Bu nedenle mahkemece tarafların delilleri toplanıp gereken yargılama yapıldıktan sonra oluşacak sonuca göre hüküm kuurlması gerekirken, aksine düşüncelerle idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş olması,
2- Aynı konuda açılmış idari dava olduğu ileri sürülmüş olmakla bu konudaki dosyanın istenilerek derdestlik itirazı yönünden de değerlendirme yapılması suretiyle karar kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması,
3-HMK"nın 137/1 maddesinde "dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılacağı, mahkemenin ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceleyeceği", 138/1 maddesinde "mahkemenin öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği, gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebileceği" düzenlenmiştir. Mahkemece eldeki davanın ön inceleme ve tahkikata ilişkin duruşma açılarak işin esasına girilerek çözümlenmesi gerekirken, hukukî dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak, 11.09.2015 tarihinde, duruşmasız olarak ön inceleme tensip tutanağı üzerinden usûlden ret karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.