10. Hukuk Dairesi 2016/4117 E. , 2018/4006 K.
"İçtihat Metni"......
Dava, davacı Kurum tarafından başlatılan icra takibe yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
6100 sayılı Kanunun yetki itirazının ileri sürülmesi başlıklı 19. maddesinde; “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Eldeki itirazın iptali davasında, kesin yetki söz konusu değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 27.05.2015 gün 11-2359-1443 sayılı kararı).
HUMK"ndaki yetki hükümleri (HUMK m.9-27) ilamsız icradaki yetki hakkında da kıyasen uygulanır. Buna göre, ilamsız icrada genel yetkili icra dairesi, borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir. HUMK m. 10-21"deki hallerde, icra daireleri özel yetkilidir. ......
Somut olayda davalı aleyhine ...... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2013/9089 Esas sayılı takip dosyası üzerinden ilamsız takip yolu ile takip yapıldığı, davalı tarafından ikamet adresinin ..... ilçesinde olduğunu belirterek yetki itirazında bulunulduğu, itiraz üzerine takibin durması ile kurum tarafından itirazın iptali ile takibin devamı istemli ..... 1. İş Mahkemesi’ne dava açıldığı, davalı tarafından süresinde ibraz edilen cevap dilekçesi ile ..... İş Mahkemesi’nin yetkili olduğu belirtilerek usule uygun yetki itirazında bulunulduğu, mahkemece yetki itirazı reddedilerek esas hakkında karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra takibine yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmışsa ve icra dairesine yapılan itirazda aynı zamanda yetki itirazında da bulunulmuş ise itirazın iptali davasını gören mahkemenin ilk önce icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemek suretiyle icra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığına kanaat getirmesi halinde işin esasına girmesi, icra dairesinin yetkili olmadığının belirlenmesi durumunda ise esas hakkındaki itirazlara girişilmeksizin, yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle itirazın iptali davasının reddine karar vermesi gerekir.
Yargılama ve incelemeye konu somut olayda; HMK 6. ve 16. maddelerine göre, davacı kurumun davalı aleyhine icra takibini yapabileceği yetkili icra daireleri, davalının ikamet adresinin olduğu ve kazanın meydana geldiği yerin bağlı olduğu Suşehri İcra Daireleridir.
Davacı ..... .... Kurumu Başkanlığı tarafından yetkisiz icra dairesinde davalı aleyhine icra takibinin yapılması, davalı tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz edilmiş olması, bu haliyle yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibi bulunmaması nedeniyle; ..... İcra Dairelerinin yetkisiz olduğu kabul edilerek açılan itirazın iptali davasının usulden reddine karar vermek gerekirken esasa girilip davanın sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekili ve davalı ...’in bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....