4. Ceza Dairesi 2020/17688 E. , 2020/21506 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Özel güvenlik görevlisi olarak çalışabilmek için 5188 sayılı Kanun’nun 10. maddesi uyarınca özel güvenlik eğitimini başarıyla tamamlamış olmak ve 11. maddesi uyarınca da Valilikten çalışma izni almak zorunlu olup, anılan Kanunun 23. maddesine göre özel güvenlik görevlisi müştekilerin kendilerine karşı işlenen suç nedeniyle kamu görevlisi sayılabilmeleri için yukarıda açıklanan koşulları taşımaları gerekmektedir.
İncelemeye konu olayda, ... Güvenlik isimli firma tarafından olay günü özel güvenlik olarak çalıştığı bildirilen ... ’nün özel güvenlik sertifikasının geçerlilik süresinin dolduğu, ayrıca güvenlik şirketi kayıtlarında çalışan (SGK) kaydının bulunmadığı, diğer mağdur ...’nın ise her ne kadar özel güvenlik sertifikası bulunsa dahi olay günü özel güvenlik değil, yönlendirme personeli olarak görevli olduğunun ... Güvenlik isimli firma tarafından bildirildiği görülmekle, anılan nedenlerle mağdurların 5188 sayılı Kanun kapsamında aranılan koşulları taşımadıklarının, dolayısıyla sanığa atılı hakaret ve kasten yaralama suçunda kamu görevlisi vasıflarının bulunmadığının gözetilmemesi,
2) Yukarıda belirtilen bozmaya uyulması halinde, sanık hakkında mağdur ...’ya yönelik tehdit, kasten yaralama ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, her ne kadar sanığın hakaret ve kasten yaralama eylemleri uzlaşma kapsamında olup, soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifi yapılmış ise de, bu tarihte atılı TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenmiş olan tehdit suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve CMK’nın 253/3. fıkrasının ikinci cümlesi dikkate alındığında soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması, hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik CMK’nın 253/1. madde hükmü uyarınca TCK’nın 106. maddenin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; sanık hakkında mağdur ...’ya yönelik kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) 6545 sayılı yasa ile CMK’nın 231/8.maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihinden sonra olması nedeniyle aleyhine olan bu düzenlemenin uygulanma imkânının bulunmaması karşısında, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulup, yeniden suç işleyip işlemeyeceği yönünde bir değerlendirme yapılarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması hususunda bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden “sanığın adli sicil kaydında yer alan HAGB ye ilişkin ilama rağmen denetim süresi içerisinde suç işlemiş olmakla sanık hakkında HAGB hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki kanuni olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
4) Tehdit suçunda temel cezanın alt sınırdan belirlenmesine karşın, erteleme nedeniyle, TCK"nın 51/3. maddesi gereğince belirlenen denetim süresinin gerekçe gösterilmeksizin alt sınırın üzerinde 2 yıl olarak uygulanması,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.