11. Ceza Dairesi 2015/4835 E. , 2017/4645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : 1) Sanıklardan ... ve ... haklarında: Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ile kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçları nedeniyle: Mahkumiyet
2) Sanık ... hakkında: Beraat
I-Cumhuriyet Savcısının sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II-Sanık ... ile diğer sanıklar müdafilerinin, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında verilen resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1-Sanık ...’un UYAP aracılığı ile MERNİS üzerinden temin edilen nüfus kayıt örneğinde hükümden sonra 28.12.2016 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, ölüp ölmediğinin kesin olarak tespitinden ve öldüğünün tespiti halinde 5237 sayılı TCK"nın 64. maddesi uyarınca kamu davasının düşürülmesinde zorunluluk bulunması,
2-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; suç tarihinde, icradan ihale yoluyla satışı yapılan araç ile ilgili olarak, Mersin 8. İcra Müdür Yardımcısı sanık ... tarafından, Mersin Trafik Tescil Denetleme Müdürlüğü’ne hitaben yazılan ve şartnameden farklı olarak motor ibaresi belirtilmeden 12.04.2013 tarihli yazının düzenlendiği ve sanıkların bu yazıya istinaden aracın Erdemli Trafik Tescil Denetleme Müdürlüğü’nde şartnameyi ibraz etmeksizin tescilini sağladıkları, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği olayda, sanık ...’ın aşamalarda, suçlamayı kabul etmeyerek, diğer sanıkları tanımadığını, belgeyi UYAP üzerinden düzenlediğini, düzenlerken bazı kutucukları işaretlediğini, neden motor ibaresinin bulunmadığını anlayamadığını, hatta satış işlemi sırasında taraflara aracı bu haliyle tescil ettiremeyeceğini de söylediğini, suç kastının olmadığını savunması; tanık Şerif Karaçoban’ın duruşmada, kendisinin otoparak işlettiğini, suça konu aracın otoparkına çekildiğini, aracın satışı sırasında icra müdür yardımcısı ...’ın, aracın mevcut haliyle tescilinin yapılamayacağını söylediğini, ...’ın da bu şartlarda aracı satın aldığını beyan etmesi; sanık ...’un da bu hususu doğrulayan savunması karşısında;
a-Sanık ...’ın sahtecilik kastı ile hareket ettiğine ilişkin delil bulunmadığı dikkate alınarak, sabit olan fiilin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmayacağının tartışılması,
b-Diğer sanıkların, suç konusu belgenin düzenlenmesine iştirak ettiklerine ve sanık ...’ı bu konuda azmettirdiklerine ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek beraatlerine karar verilmesi,
Gerekirken sanıkların sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine hükmolunması,
3-Dolandırıcılık suçu yönünden, İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkarılarak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır" şeklindeki düzenleme dikkate alınarak sanıkların eylemlerinin “alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudu eksiltmek” suçunu oluşturup oluşturmayacağının, oluşturuyorsa dava zamanaşımının dolup dolmadığının tartışılmaması,
4- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve diğer sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.