22. Hukuk Dairesi 2015/31778 E. , 2018/16281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanılmadan feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda, davalıya ait işyerinde satış danışmanı olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, kaybolan ürünlerin AVM mal kabul alanında bulunmadığını tespit etmesine rağmen mağaza yöneticilerini ve şirket yetkililerini bilgilendirmediği ve 11/01/2013 tarihinde yapılan mağaza sayımında ürünlerin fiilen mevcut olduğuna ilişkin usulsüz ve gerçeğe aykırı işlem yaptığı gerekçesiyle, haklı sebep bulunduğu ileri sürülerek işverence feshedilmiştir. Davacı, fesihten önce alınan savunmasında, 21.12.2012 tarihinde söz edilen malları teslim aldığını, mal kabul kısmında beklettiğini, ürünün çalınma ihtimaline karşı satış danışmanı arkadaşına ve mağaza müdürüne ürünün yukarı çıkarılması gerektiğini beyan ettiğini, mağaza müdürünün çıkarın demesine rağmen arkadaşının bunu yapmadığını, 07.01.2012 tarihinde ürünün bıraktığı yerde olmadığını fark ettiğini, arkadaşının kamera kayıtlarından ürünün nerede olduğunu tespit ettiğini ve bu hususu yönetime söyleyeceğini bildirdiğini, ürünün yerinde olmadığını sayım günü arkadaşının mağaza müdürüne söylediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamından söz konusu ürünlerin 21/12/2012 tarihinde teslim edildiği, 10 günden fazla mal kabul alanında bekletildiği ve ürünlerin kaybolduğu, davacının kendi savunmasından da anlaşıldığı üzere ürünlerin kaybolduğunu fark etmesine rağmen bu durumu yetkililere bildirmediği, ayrıca stok sayımı sırasında ürünlerin teslim alındığına dair belgelerin ilgili klasörde olmadığının fark edilmesi üzerine 26.02.2013 tarihli davacının kendi beyanına göre ilgili belgenin kendi cüzdanında olduğunu söyleyerek teslim ettiği, dolayısıyla davacının şirkete ait ürünün kaybolduğunu gizleyerek stokta gibi göstererek müdürlerini yanılttığı, ürünleri depoya yerleştirmeyerek kaybolmasına neden olmasıyla birlikte bu konuda hiçbir bildirim yapmayıp, durumun anlaşılmaması için ürün teslim tutanağını dosyadan alıp sakladığı açıktır. Davacının tüm bu eylemleri, doğruluk ve bağlılığa aykırı davranış niteliğinde olduğundan, fesih haklı sebebe dayanmaktadır. Bu itibarla mahkemece, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.