Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanık hakkında uzlaştırma kapsamında olmayan TCK"nın 125/3-a maddesinde düzenlenen kamu görevlisine hakaret suçu ile uzlaştırma kapsamında olan TCK’nın 106/1. maddesinin ilk cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle CMK"nın 253/3. maddesi uyarınca uzlaştırma hükümleri uygulanamayacağından tehdit suçu yönünden tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Sanığın tekerrüre esas alınan hükümlülüğü kararda gösterilmemiş ise de, adli sicil kaydında yer alan ve en ağır cezayı içeren mahkûmiyetin 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi gereğince infaz evresinde re"sen gözetilebileceği, Hakaret suçunda aleniyet nedeniyle arttırım uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında uygulanan Kanun maddesi yazılmamış ise de, bu eksikliğin yerinde tamamlanabileceği, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan, HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.