3. Ceza Dairesi 2021/837 E. , 2021/9768 K.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Burdur Ağır Ceza Mahkemesinin 19.11.2018 tarih ve 2017/395 – 2018/374 sayılı kararı
3)..., 4)...,
5)...
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
19.12.2016 (sanık ... yönünden),
30.07.2016 (sanık ... yönünden),
17.08.2016 (sanık ... yönünden),
14.03.2017 (sanık ... yönünden)
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında ayrı ayrı; 3713 sayılı Kanunun 3/1 maddesi yollamasıyla TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanıklar ve müdafileri, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık ...’ın duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının
kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanık ...’in örgütle iltisaklı Zaman Gazetesine abone olma eylemi ile sanık ...’nun örgüte müzahir Kimse Yok Mu Derneğine yardımda bulunması eyleminin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... yönünden yakalanma tarihi olan “25.07.2016” yerine “30.07.2016”, sanık ... yönünden yakalanma tarihi olan “12.03.2017” yerine “14.03.2017” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi olanaklı maddi hata kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ve müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
A- Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanık ... yönünden yakalanma tarihi olan “15.12.2016” yerine “19.12.2016” olarak yazılması,
B- Sanıklar ... ve ... hakkında hükmolunan temel cezadan 5237 sayılı TCK’nın 62/1 maddesi gereğince indirim yapılırken “9 yıl 4 ay 15 gün” yerine “8 yıl 16 ay 15 gün” hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanıklar ve müdafileri ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmeden 5271 sayılı CMK’nın 303/1 maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak yer alan “19.12.2016” ibarelerinin çıkartılarak yerine “15.12.2016” ibarelerinin eklenmesi, hükmün C-1) ve E-1) bentlerinin 4. fıkralarından “ 8 yıl 16 ay 15 gün” ibarelerinin çıkartılarak yerlerine “9 yıl 4 ay 15 gün” ibarelerinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik yapılan incelemede;
A- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında belirtildiği üzere; dosya kapsamındaki delillere ve yerel mahkemenin kabulüne göre örgüt içerisindeki konum ve faaliyetleri itibariyle örgüt içerisinde Burdur il imamı olduğu anlaşılan sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 314/1. maddesinde yazılı “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
B- Kabul ve uygulamaya göre de;
Sanık hakkında hükmolunan temel cezadan 5237 sayılı TCK’nın 62/1 maddesi gereğince indirim yapılırken “11 yıl 3 ay” yerine “10 yıl 15 ay” hapis cezasına hükmolunmak suretiyle eksik ceza tayini,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafii ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5271 sayılı CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Burdur Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.