18. Ceza Dairesi 2017/5713 E. , 2018/4785 K.
"İçtihat Metni" Hakaret suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 125/4, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca beş kez 1.740,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2016 tarihli ve 2016/168 esas, 2016/854 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre; sanığın müştekilere yönelik hakaret eylemi nedeniyle mağdur sayısınca 5 kez hakaret suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun"un 43/2. maddesi uyarınca aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle, sanığın müştekilere yönelik hakaret eylemini aynı suç işleme kararı içinde işlediği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” Denilmektedir.
I- Olay:
Şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nca müştekilerin şikayeti üzerine hakaret ve yaralama ithamı ile yürütülen soruşturma kapsamında iddianame düzenlenerek İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanığın katılanlar ..., ..., ..., ... ve ...’a yönelik hakareti nedeni ile ayrı ayrı beş defa TCK"nın 125/1, 125/4, 62/1, 52/2-4 maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verildiği, hakaret suçlarına ilişkin kararlarda öngörülen cezaların nitelik ve niceliklerine göre, verildikleri tarih itibariyle hükümlerin kesin oldukları, bu hükümlere yönelik kanun yararına bozma talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Aynı suç kastı ile birden fazla mağdura yönelik hakaret eylemi nedeni ile sanık hakkında hükmün mağdur sayısınca mı yoksa zincirleme suç hükümlerine göre mi kurulacağına ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı TCK’nın “Zincirleme Suç” başlıklı 43. maddesinin 1. fıkrasında; “Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır” şeklinde zincirleme suç tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” denilmek suretiyle zincirleme suçtan farklı bir müessese olan, aynı nev’iden fikri içtima kuralı düzenlenmiştir.
Türk Ceza Kanunu sistematiğinde, kural olarak yasadaki suç tanımına uygun her bir netice ayrı bir suç oluşturmasına karşın, bu kuralın istisnaları olarak, TCK’nın “suçların içtimaı” bölümünde, 42, 43 ve 44. maddelerine yer verilmiştir. Aynı nev’iden fikri içtima halinde, fiil yani hareket hukuksal anlamda tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Bu durumda hareket tek olduğu için, fail hakkında tek bir ceza verilecek, ancak bu ceza mağdur sayısı fazla olduğu için, TCK’nın 43/1. maddesine göre artırılacaktır. (Ceza Genel Kurulunun 05/06/2012 tarih ve 15/491-219 sayılı ilamı da bu doğrultudadır.)
İnceleme konusu somut olayda; iddianamede sanığın, katılanlara karşı tek sözle hakaret ettiğinin iddia edildiği, mahkemece de eylemin bu şekilde kabul edildiğinin anlaşıldığı, ancak sanığın katılanlara bu sözlerle, aynı anda ve tek bir fiille hakarette bulunması şeklinde gerçekleşen eylemi nedeniyle, TCK’nın 43. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekirken, her bir müşteki için ayrı ayrı ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu belirlenmekle kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
IV- Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22/12/2016 tarihli ve 2016/168 esas, 2016/854 karar sayılı hükümlerinin, hakaret suçları yönünden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMALARINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 02/04/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.