14. Hukuk Dairesi 2016/17064 E. , 2017/8122 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.04.2016 gün ve 2016/2879 Esas - 2016/5105 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, davalıların annesi kendisinin de eşi olan muris ....ş adına kayıtlı 20 parsel sayılı taşınmazı kendi birikimleriyle edinerek o dönemde hasta olan muris adına tescilini sağladığını, 16.08.1996 günlü inşaat ruhsatı ile dört katlı bina yapımına başlayıp birinci ve ikinci katın bitirildiğini, zemin ve üçüncü katın natamam olduğunu, davalı ...’nın ecrimisil istemli dava açması nedeniyle davanın açıldığını ileri sürerek, taşınmazın muris adına tescili sırasında ödediği 525 TL bedelin karar tarihine uyarlanarak taşınmazın tespit edilecek değerinden mahsubu ile bakiye bedelin depo ettirilerek taşınmazın TMK’nın 724. maddesi gereği adına tescilini veya malzeme ve ruhsatlar bedeli toplamı 161.286 TL bedelin alınmasını istemiştir.
Davalı ..., dava açma süresinin geçtiğini, taşınmazın muris ....tarafından edinilerek bina yaptırıldığını, davacının taşınmazın edinilmesine ve bina yapılmasına bir katkısı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davalılardan ... ve ... ise taşınmazın davacı tarafından satın alınarak binanın yapıldığını belirtmişlerdir.
Mahkemece, davacının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 26.04.2016 tarih, 2016/2879 E. - 5105 K. sayılı ilamı ile ""... tazminat istemine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir..."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dava, inanç sözleşmesi ile TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
HMK"nın 308. ve devamı maddelerinde düzenlenen davayı kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
Kural olarak tarafların dava konusu üzerinde tasarruf yetkileri bulunduğundan, yani medeni usul hukukunda taraflarca tasarruf ilkesi uygulandığından, davanın açılmasından sonra hüküm kesinleşinceye kadar davanın kabulü mümkündür. Yine belirtmek gerekir ki kabul karşı tarafın rızasına bağlı değildir. Etkisini onun yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay"ın yerleşik uygulamaları da bu yöndedir.
Bir davada hakim tarafların istemleri ile bağlı olup, bu istemlere göre bir karar vermesi gerekir. Nitekim, “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı HMK’nın 26. maddesinde “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hakimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalılardan ... ve ..."in 16.07.2010 tarihli celsedeki imzalı beyanlarında davacının iddialarını kabul etmiş oldukları ve ayrıca davacının 19.04.2010 günlü dava dilekçesinde 20 sayılı parselin adına tescilini, tescil isteminin kabul edilmemesi halinde tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece davalılar...."ın kabul beyanları gözönüne alınarak bu iki davalı yönünden tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne, davalı ... yönünden ise davacının tazminat istemine ilişkin olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; hükmün bu gerekçeyle bozulması gerekirken sehven anılan tarafların kabul beyanları gözönüne alınmaksızın yazılı şekilde bozulduğu karar düzeltme isteği üzerine bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin önceki bozma ilamının kaldırılarak hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 26.04.2016 tarih, 2016/2879 E. - 5105 K. sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA ve Yerel Mahkeme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçelerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.