15. Ceza Dairesi 2017/18465 E. , 2019/9775 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜM : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan; TCK’nın 155/2, 62/1, 50 ve 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan; TCK’nın 179/2-3, 62 ve 51/1-3. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın kullandığı aracı sanığın çalıştığı...Yıka isimli işyerine yıkatmak üzere teslim ettiği halde, sanığın, suça konu aracı gezmek amacıyla alıp, alkollü bir şekilde kullandığı söz konusu araçla trafik kazası yaparak araçta hasar oluşmasına neden olduğu, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
Sanığın tevil yollu ikrar içeren savunmaları, katılan beyanı, olay yeri inceleme raporu, alkolmetre raporu, bilgi alma tutanakları, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç kastı olmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
b-Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının, günlüğü 20 TL’den para cezasına çevrildiği sırada dayanak madde olarak TCK’nın 52/2. maddesi yerine, TCK’nın 50. maddesinin gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 gün", “25 gün” ve “500 TL” terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", “4 gün” ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi ve sanık hakkında verilen gün adli para cezasının, günlüğü 20 TL’den para cezasına çevrildiği sırada dayanak madde olarak gösterilen “TCK 50 maddesince” ibarelerinin çıkartılıp yerine, TCK’nın 52/2. maddesi uyarınca” yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz incelemesinde:
Sanığın tevil yollu ikrar içeren savunmaları, katılan beyanı, olay yeri inceleme raporu, alkolmetre raporu, bilgi alma tutanakları, kolluk tarafından düzenlenen tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suç kastı bulunmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan sanık hakkında atılı suçtan hükmolunan otuz günden daha az süreli olan kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 10.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.