Taraflar arasındaki iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde bir kısım müdahiller vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, 2009 yılında ortaklar arasında çıkan anlaşmazlık nedeni ile hastane idaresinin bozulduğunu ve hastanenin zarar etmeye başladığını, bu durumdan rahatsız olan alacaklılardan vadesi gelmeyenlerin dahi takibe konulduğunu ve şirketin borca batık hale geldiğini ancak borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin pasiflerinin aktifine oranla 333.979,37 TL daha fazla olduğu sunulan iyileştirme projesinin uygulama kabiliyetinin bulunduğu, davacı tarafın yargılamanın devamı esnasında açılan davaya müdahale eden bir kısım alacaklının borcunu ödediği, davacı tarafın borçlarını ödeme gayreti içiresinde olduğu, İ.İ.K 179. maddesinde düzenlenen iflas erteleme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne davacının iflasını bir yıl süre ile ertelenemesine karar verilmiştir. Karar, bir kısım müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece iflasın ertelenmesine karar verilmiş ise de anılan hükme dayanak teşkil eden bilirkişi raporu yeterli inceleme ve araştırmayı ihtiva etmemektedir. Zira davacı tarafından ileri sürülen iyileştime projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı dayanakları da gösterilerek incelenmemiş, yatırılması gereken sermayenin ödenip ödenmediği araştırılmamış ayrıca kayyım tayin edilmesine rağmen kayyımdan rapor alınarak denetleme imkanının sağlanmasına olanak verilmemiştir. Bu durumda yukarıda belirtilen hususlar da incelenerek araştırma yapılması için dosya kapsamına uygun ve konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak ve dayanakları da gösterilmek surati ile denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınıp oluşacak ugun sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan, müdahillerin isimlerinin karar başlığında gösterilmemesi doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve HMK"nın 304. maddesi uyarınca her zaman düzeltilmesi mümkün hususlardan olduğundan tenkit edilmekle yetinilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, müdahiller yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.