Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18875 Esas 2017/8116 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18875
Karar No: 2017/8116
Karar Tarihi: 06.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18875 Esas 2017/8116 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/18875 E.  ,  2017/8116 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2005 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacılar, 3323 ve 110 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış yoluyla giderilmesi isteminde bulunmuşlardır.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, her iki parsel açısından da davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairemizin 10.12.2013 tarih, 2013/13941 Esas - 15456 Karar sayılı ilamıyla "... ortaklığın giderilmesi davasının açıldığı tarih itibariyle 3323 parselin arzının ve muhdesatın değerleri bilirkişiye ayrı ayrı tespit ettirilip oranlama yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda "110 sayılı parsel hakkında bozma yapılmadığından bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 3323 sayılı parsel hakkında da davanın kabulüne" karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, "100 sayılı parsel hakkında bozma yapılmadığından bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.