Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/12-492
Karar No: 2010/559

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/12-492 Esas 2010/559 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından verilen ve davalının imzaya itiraz ettiği çek davasının reddi yönündeki karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, borçlu vekilinin takipteki imzanın müvekkiline ait olmadığını itiraz ettiğini ancak daha önceden yapılan bir takipte inkar etmediği için inkar etme hakkının bulunduğunu belirtmiştir. Ayrıca kambiyo senetlerine dayalı takiplerde imza itirazının İİK'nun 170. maddesi ile belirlendiği ve ilgili maddeye göre imza incelemesinin 68/a maddesi 4. fıkrasına göre yapılması gerektiği vurgulanarak, imza inkarı halinde mahkemece yapılacak usulü işlemlerin HUMK'nun 308 ve devamı maddelerinde düzenlendiği belirtilmiştir. Hukuk Genel Kurulu ise Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği yönünde karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: İİK'nun 170. maddesi, 68/a maddesi 4. fıkrası, HUMK'nun 308 ve devamı maddeleri, 309. maddesi 2, 3, 4. fıkraları, 310, 311 ve 312. madde hükümleri.
Hukuk Genel Kurulu         2010/12-492 E.  ,  2010/559 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 6.İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27.01.2010
    NUMARASI : 2009/1496 E-2010/80 K.

    Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 18.02.2009 gün ve 2008/1015 E-2009/185 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 15.10.2009  gün ve 2009/10450-19586 sayılı ilamı ile;
    ("...Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı borçlu vekili süresi içerisinde takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını itirazen ileri sürmüştür. Mahkemece bilirkişi raporunun (b) bendine itibar edilerek itirazın reddine karar verilmiştir.
    İmza itirazı ile ilgili olarak borçlunun bilirkişi raporunun (a) bendinde gösterilen Hakim huzurunda alınan imza örnekleri, İzmir 6. İcra Mahkemesinin 2008/1016 Esas sayılı dosya içerisinde bulunan İş Bankası Çeşme Şubesine ait bankacılık hizmet sözleşmesi, Çeşme Vergi Dairesine ait yoklama fişi, işe başlama bildirimi, Çeşme Noterliğince düzenlenmiş, 27/04/2004 tarihli imza beyannamesi, bankaya verilen çek taahhütnamesi, noterliklerce düzenlenen vekaletname, (b) bendinde gösterilen İzmir 6. İcra mahkemesinin 2008/1016 Esas sayılı dosya içerisinde bulunan 8004326 nolu ödenmiş çek Mahkemece toplandıktan sonra imza incelemesi için kül halinde bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda (a) bendinde belirtilen imza örnekleri ile takip konusu çekteki imza örnekleri karşılaştırılmış ve borçlu eli ürünü olmadığı sonucuna varılmıştır. Aynı bilirkişi tarafından (b) bendinde belirtilen ödenmiş çekteki imza mukayesesinde, takip konusu çekteki imza ile bu çekteki imzanın aynı şahıs elinden çıktığı belirtilmiştir. Borçlunun, bilirkişi tarafından mukayese imza olarak kabul edilen ödenmiş çeke ilişkin olarak imza itirazında bulunmamış olması, daha sonra yapılacak olan bir takipte imza inkarında bulunmasını engellemez. Yani ödeme olgusu imza itirazını ortadan kaldırmaz.
    Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesi dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği vurgulanmıştır. İİK.nun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasında ise "imza tatbikinde HUMK.nun bilirkişiye ait hükümleri ile aynı kanunun 309.maddesinin 2, 3 ve 4.fıkraları ve 310, 311 ve 312.madde hükümleri uygulanır." denilmektedir. Anılan hükümde atıf yapılan HUMK.nun 308 ve devamı maddelerinde imza inkarı halinde mahkemelerce yapılacak usulü işlemler düzenlenmiş, 309.maddesinin 2, 3, 4. fıkraları aynen " Ehlihibre vasıtasıyla tahkikata karar verildiği takdirde, medarı tatbik olacak yazı ve ehlihibrenin tahkikatı icra edeceği gün hakim tarafından tayin olunur. Mahkeme bu bapta ancak iki tarafın ittifak ettikleri her nevi evrak ile senedatı resmiyeden olan ve bir  kimse tarafından  hasbelmemuriye veya mahkeme huzurunda tahrir veya imza edilen evrakı tatbika esas addedilebilir. Tatbika esas ittihaz olunabilecek evrak olmadığı veyahut olup da derecei kifayede bulunmadığı takdirde ehlihibre tarafından terkip olunacak ibarelerle münkir olan kimseye yazı yazdırılarak tatbikat icra olunur" düzenlemesi yer almıştır. Ayrıca anılan belgelerin tamamlanması konusunda, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26/04/2006 tarih, 2006/12-259 E-231 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere eldeki davanın niteliği itibari ile imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğu göz ardı edilmemeli ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmemelidir ( HGK.nun 2008/12-77 E,-90 K. sayılı kararı).
    Sonuç itibari ile bilirkişi incelemesine esas alınacak örnekler yasa maddeleri dikkate alınarak toplanmış ve bunlara göre de kanaat oluşturan rapor düzenlenmiş ve imzanın borçlu eli ürünü olmadığı saptanmış iken, imza itirazı yapılmaksızın kesinleşen dosyanın konusu olan çekteki imzanın yasa maddelerine göre medarı tatbik imza olarak kabulü mümkün bulunmadığından bu çekteki imzaya itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir...")
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ  EDEN  : Davacı vekili

                       HUKUK GENEL KURULU KARARI
     
    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve aynı ilkelerin Hukuk Genel Kurulu 31.03.2010 gün 2010/12-165, 2010/180 sayılı kararında vurgulanmış olmasına göre Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    S O N U Ç :  Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 03.11.2010 gününde, oybirliği ile karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi