Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2010/19-508
Karar No: 2010/558
Karar Tarihi: 03.11.2010

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/19-508 Esas 2010/558 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, kendisi aleyhine icra takibi yapıldığını ve borçlu olmadığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Mahkeme, dosyadaki delilleri ve ciro zincirinin kopuk olduğunu göz önünde bulundurarak davacının borçlu olmadığına karar vermiş ancak bu karar, daha sonra yapılan incelemeler sonucu Özel Daire tarafından bozulmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonucunda ise mahkeme önceki kararında direnmiştir. Ancak bu karar gerçekte direnme kararı değil, yeni bir hüküm niteliğinde olduğu için temyiz itirazlarının Özel Daire tarafından incelenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kararda TTK'nın 642. maddesi de bahsedilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu         2010/19-508 E.  ,  2010/558 K.

    "İçtihat Metni"

     MAHKEMESİ : Ankara 5.Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 12.11.2009
    NUMARASI : 2009/511 E-2009/506 K.

    Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen 13.12.2007 gün ve 2007/440 E., 2007/524 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 13.05.2009 gün ve 2008/8288 E., 2009/4445 K. sayılı ilamı ile;
    (…Davacı vekili, müvekkili aleyhine davaya konu senetten dolayı icra takibi yapıldığını, takibin kesinleştiğini, takibe dayanak senedin ciro silsilesinin kopuk olduğunu ve senedin hamil tarafından protesto ettirilmediğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, davacı aleyhine yaptıkları icra takibinin kesinleştiğini, davacının verdiği mal beyanı dilekçesinde borcun tamamını kabul edip, taksitlerle ödeyeceğini taahhüt ettiğini, senet arkasındaki ciro silsilesi incelendiğinde, davacının müracaat borçlularından biri olduğunun görüleceğini, davacının kötüniyetle dava açtığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre icra takibine dayanak senedin lehtarı H.... Yemek Gıda Ltd. Şti. olduğu halde ilk cironun adı geçene ait olmayıp, davacıya ait olduğu, lehtar tarafından yapılmış bir ciro bulunmadığı için davacının cirosu ile senedi ele geçiren davalının yetkili hamil olmadığı, ciro zincirinin kopuk olduğu, dosyada davalı alacaklının ödememe protestosu çektiğine dair bir belge bulunmadığı gibi davalı vekilinin de 13.12.2007 günlü celsede dava konusu senedin protesto edilmediğini bildirmiş olmakla takip alacaklısı davalı, keşideci dışındaki diğer müracaat borçlularına karşı başvuru hakkını TTK.’nun 642.maddesi gereği yitirdiği, davalının icra takibine geçmekte haksız ise de kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacının icra dairesine gönderdiği 29.05.2007 tarihli mal beyanı dilekçesinde “Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim” şeklindeki beyanının üzerinde durulup, değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmemiştir...”)
    gerekçesiyle, diğer hususlar incelenmeksizin davalı yararına bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

                                          HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemenin, davanın kabulüne dair verdiği karar; Özel Daire’ce, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece davacının icra dairesine gönderdiği 29.05.2007 tarihli mal beyanı dilekçesinde yer alan beyanı üzerinde durulup, değerlendirme yapılıp yapılmadığı, yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olup olmadığı noktasındadır.
    Bilindiği üzere; direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek yeni herhangi bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir (HUMK.429 mad.). 
    Eş söyleyişle; mahkemenin yeni bir delile dayanarak karar vermiş olması halinde, direnme kararının varlığından söz edilemez.
    Somut olaya gelince; mahkemenin davanın kabulüne dair verdiği karar, Özel Dairece, davacının icra dairesine gönderdiği 29.05.2007 tarihli mal beyanı dilekçesinde “Bu borcumu ileride kazancım olduğunda ödeyeceğim.” şeklindeki beyanı üzerinde durulup, değerlendirilmeden eksik inceleme yapıldığına işaretle bozulmuş, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazları incelenmemiştir.
    Mahkemece, açıkça bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılarak, davacının icra dairesine verdiği mal beyan dilekçesindeki ibare üzerinde durulmuş ve bu ibarenin borcun kabulü anlamına gelmeyeceği gerekçesi ile direnme olarak adlandırdığı son karar verilmiştir.
    Mahkemenin direnme olarak adlandırdığı bu karar, gerçekte direnme kararı olmayıp, eylemli olarak uyulan bozma doğrultusunda inceleme yapılarak verilmiş, yeni hüküm niteliğindedir. Öteki deyişle, mahkeme bozma kararına karşı eylemli olarak uymakla yeni bir hüküm kurmuştur. Bu yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının inceleme merci ise Hukuk Genel Kurulu değil; Özel Daire’dir. 
    Hal böyle olunca; dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi