Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5112
Karar No: 2017/3988
Karar Tarihi: 22.06.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5112 Esas 2017/3988 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/5112 E.  ,  2017/3988 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20/01/2016 tarih ve 2014/813-2016/49 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... Holding A.Ş. ve ... İnş. Tarım ve San. İşt. Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20.06.2017 günü hazır bulunan davacı vekili Av.Murat Denizer ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara 101.725 DM (110.784,00 TL) verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bugüne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, hisse senetlerinin izinsiz olarak halka arz edildiğini, ... Grubu tarafından yapılan usulsüzlüklerin SPK ve diğer resmi kurum raporlarında açıklandığını, davalılar hakkında çeşitli suçlardan suç duyurusu yapıldığını, müvekkilinin şirket ortağı yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kanuna uygun bir ortaklık ilişkisinin kurulmadığını, davalı ... ile yönetim kurulu üyesi olan diğer davalıların zarardan sorumlu olduklarını ileri sürerek, şimdilik 7.500,00 TL’nin faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 27.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini artırmıştır.
    Davalılar vekili, zamanaşımı defi ile birlikte davacının davalı şirketin ortağı olduğunu, ortağın sermaye olarak koyduğu parayı istemesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının toplam 72.387,68 TL talep edebileceği, davalı tarafın hak düşürücü süre itirazının ve zamanaşımı def"inin dürüstlük kuralına aykırı olduğu, davalı şirketlerin SPK"ya sunduğu 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar dikkate alındığında davacının ödediği miktardan sorumlu bulunduğu, davacının eda ettiği yemin karşısında davacının ödeme yaptığının kabulü gerektiği, davacının şirket ortağı olduğu, davacıdan daha çok para alınmasına rağmen daha az hisse senedi verildiği, davalı tarafın ortaklığa ilişkin kabul ve ikrar ettiği miktarın mahsup edilmesi gerektiği, davalı şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluğunu gerektirir bir delil bulunmadığı, davalı ... İnşaat Tarım ve San. İşt. Tic. A.Ş"nin unvan değişikliği sonrası ... Holding A.Ş"ye devredilmek suretiyle birleştirilmesine ve tasfiyesiz infisahına karar verildiği gerekçesiyle davalı ... yönünden mahkemece verilen ilk karar anılan davalı tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden ... yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden; davalının kişisel sorumluluğunu gerektirir bir durumun varlığı ispatlanamadığından hakkındaki davanın reddine, davalı ... A.Ş. yönünden; davacının şirket ortağı olmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının reddine, alacak davasının kısmen kabulü ile davalı ... hakkında temyiz edilmeksizin kesinleşen önceki kararda adı geçen aleyhine hükmedilen miktar ile mükerrer ödemeye yol açmamak kayıt ve şartıyla toplam 72.387,68 TL"nin dava tarihinden itibaren belirtilen şekilde faiz uygulanmak suretiyle davalı ... A.Ş"den tahsiline, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalılar ... Holding A.Ş ve ... San. İşt. Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
    1- Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ise de aynı vekil tarafından verilen 17.05.2017 havale tarihli dilekçe ile temyiz isteminden feragat edilmiştir. Feragat, HMK’nun 307. maddesi uyarınca istemde bulunanın talep sonucundan vazgeçmesidir. Davacı vekilinin 17.05.2017 tarihli dilekçesi temyiz talebinden vazgeçme mahiyetinde ve usulen tevsik olunmakla sonuç doğurucu niteliktedir. Bu itibarla, davacı yanın temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davalı şirketler vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Davalı şirketlerin birleşmesi ve kayda alınması amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu"na kendilerinin verdikleri 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılara ortak olunan şirkete verilen sermaye katılım bedelleri ile kişiler arasındaki hisse değişimine ilişkin ödeme ve tahsilatlara dair bir takım listeler eklenmiştir. Her ne kadar davalı şirketler hissedarlararası hisse devri sırasında devreden hissedarın tahsil ettiği miktarların telefon, mektup ve sair yöntemlerle yapılan araştırma sonucu tespit edildiğini, tahsil edilen paranın şirket kasasına girmediğini savunmuşlarsa da, SPK"ya sunulan sözkonusu yazı ekindeki listelerin hiçbir dava dosyasına davalılar tarafından sunulmamış olması, 14.09.2000 tarihli SPK denetim raporunda aynı kişiler ve aynı yöntemlerle yurtdışında para toplandığı, bu toplanan paraların davalılar tarafından kayda alındığı, havayoluyla paraların Türkiye"ye nakledildiği, organize şekilde hareket edildiği şeklinde tespitlere yer verilmesi, yine 09.05.1999 tarihli tutanakta ... Havalimanı Dış Hatlar Geliş kapısında yapılan kontrolde ..."a ait çanta içinde TL, DM cinsi yüksek miktarda para ile altın bilezik gibi emtianın tespit edildiği, ..."un imzalı ifadesinde, ... şirketinin ...ya"daki temsilcisinin hisse senetlerini sattıktan sonra paraları ve altınları Türkiye"deki ... Şirketi"ne götürmesi amacıyla kendisine teslim ettiğini ifade etmiş olması karşısında davalı şirketlerce ikincil kayıtlar tutulduğunun kabulü gerektiği, yine pek çok emsal dosyaya sunulan davalı ... imzalı mektupta ortaklıktan ayrılmak isteyenlerin üç ay önce bildirmeleri halinde paralarını alabileceklerinin belirtilmesi birlikte değerlendirildiğinde, ... Grubu şirketlerin fiili ve hukuki irtibat halinde oldukları, birlikte hareket ederek para toplama amacıyla "Ortaklık Durum Belgesi", "Hisse Senedi" gibi sair belgeler karşılığında istenildiğinde derhal ve işlemiş kâr payı ile birlikte iade edileceği taahhüdü ile para topladıkları, ortağın sermaye olarak verdiğini isteyemeyeceğine dair yasal düzenlemeyi kullanarak para yatıran kişileri grup şirketlerden herhangi birinde veya birkaçında düşük nominal bedellerle şeklen ortak gibi gösterdikleri, tahsil ettikleri parayı ise muhasebe kayıtlarına yansıtmayarak para iade taleplerini reddettikleri, taraflar arasında sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, böylelikle davalıların haksız fiilde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, davalı şirketlerce SPK"ya yazılan 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar ekindeki listeler dikkate alınarak tespit edilen alacağın tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacının şirket ortağı olduğunun kabulü ile sözkonusu listedeki miktarlardan hisse senetlerinin nominal bedeli düşülerek eksik tahsil hükmü kurulması hatalı ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmayıp, açıklanan nedenlerle davalılar ... Holding A.Ş ve ... San. İnşaat. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni unvanı ... Holding A.Ş.) vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    3- Dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespiti ve 7.500,00 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edilmiş, bozmadan sonra 27.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile 108.071,75 TL"nin tahsili istenmiştir. Kural olarak, ıslahın yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün ise de (04.02.1948 günlü, 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre) hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni yargılama sırasında ıslahta bulunulması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bozmadan sonra ıslahın söz konusu olmayacağı nazara alınmadan ıslahla arttırılan meblağa hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davalı şirketler yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... Holding A.Ş ve ... San. İnş. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni unvanı ... Holding A.Ş.) vekilinin ıslahla arttırılan kısım dışında kalan hususlara yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirketler vekilinin bozmadan sonra ıslahla arttırılan kısma yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın anılan yönden davalı şirketler yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi