Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/69
Karar No: 2017/8105
Karar Tarihi: 06.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/69 Esas 2017/8105 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/69 E.  ,  2017/8105 K.

    "İçtihat Metni"




    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, komşuluk hukukuna dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    Hukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davasında davacı parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    ukuk Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davasında davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 numaralı bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazlarında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk olarak 10.000 TL tazminat; birleştirilen 23.06.2009 günlü davasında da 50.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.

    Mahkemesi’nin birleştirilen 2007/282 Esas sayılı davasında davacı ... , 26 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk olarak 10.000 TL tazminat; birleştirilen 20.05.2009 günlü davasında da 35.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    ’nin birleştirilen 2007/281 Esas sayılı davasında davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk olarak 10.000 TL tazminat; birleştirilen 21.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davasında davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk olarak 10.000 TL tazminat; birleştirilen 20.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    ’nin birleştirilen 2007/287 Esas sayılı davasında davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazında çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk olarak 10.000 TL tazminat; birleştirilen 30.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    ’nin birleştirilen 2007/284 Esas sayılı davasında davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölümün intifa hakkı sahibi olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazda çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk 10.000 TL tazminat; birleştirilen 21.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminatın talebinde bulunmuştur.
    ’nin birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davasında davacı ..., 26 parsel sayılı taşınmazdaki 10 numaralı bağımsız bölümün intifa hakkı sahibi olduğunu, taşınmaza komşu parsel malikinin inşaatı nedeniyle taşınmazda çatlamalar oluştuğundan 26.07.2007 tarihinde binanın boşaltılarak mühürlendiğini ileri sürerek, ilk olarak 10.000 TL tazminat; birleştirilen 28.10.2008 günlü davasında da 100.000 TL tazminat talebinde bulunmuştur.
    Davalılar davaların reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, asıl dava ile birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davanın kabulüne; birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/282 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/281 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/285 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/287 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/284 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne; birleştirilen 2007/283 Esas sayılı davanın kabulüne ek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacılar vekili ile davalılar vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairemizin 28.10.2014 tarihli, 2014/7031-2014/11870 Esas-Karar sayılı ilamıyla; “... Somut olayda, davacıların taşınmazı 26.07.2007 gününde boşaltıldığı için zararın anılan tarihte öğrenildiği sabittir. Başka bir anlatımla davacıların zamanaşımı defi ile karşılaşmamak için 26.07.2008 tarihinden önce dava açmaları gerekmektedir. Davacılar fazlaya ilişkin istemlerini saklı tuttukları asıl davaları zararı öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl içerisinde açmışlardır. Bir kısım davacıların zararlarını talep ettikleri davalarla birleştirilen davalarını ise bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu 26.07.2008 tarihinden sonra dava açmışlardır. Zararın oluşumunda 26.07.2007 tarihinden sonra gelişen veya yeni oluşan bir durum bulunmadığından davacıların açtıkları davalar ile birleştirilen ek dava niteliğindeki davaların zamanaşımı nedeniyle reddi gerekir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl dosyada davacı ..., birleşen 2007/282 esas sayılı dosyasında davacı ..., birleşen Mahkemesinin 2007/281 esas sayılı dosyasında davacı ..., birleşen Mahkemesinin 2007/285 esas sayılı dosyasında davacı ... Z, birleşen 2007/287 esas sayılı dosyasında ..., birleşe Mahkemesinin 2007/284 esas sayılı dosyasında davacı ..., birleşen 2007/283 esas sayılı dosyasında davacı ..., birleşen 2007/285 esas sayılı dosyasında ..., birleşen Hukuk Mahkemesinin 2007/283 esas sayılı dosyasında davacı Zehra Dinler hakkında Mahkememizin 01.02.2013 tarih 2007/286-2013/34 esas-karar sayılı dosyasında asıl davalar yönünden her bir davacı için hükmedilen 10.000,00 TL tazminata yönelik temyiz talebi Dairemizce reddedildiğinden hükmün bu yönlerden kesinleştiği ve bu davalar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına; birleştirilen Mahkemesinin 2009/172 esas sayılı dava dosyasında davacı ..., birleşen mesinin 2009/140 esas sayılı dava dosyasında davacı ..., birleşen esas sayılı dava dosyasında davacı ... Karaoğlu , birleşen Mahkemesinin 2008/319 esas sayılı dava dosyasında davacı ... tarafından açılan ek davaların zamanaşımı nedeni ile reddine; birleşen 2011/432 esas sayılı dosyada davacılar eni ile reddine; birleşen dolmadığından bu davacıların davaları yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiştir.
    Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin

    yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi