Y A R G I T A Y İ L A M I


MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekilli, davalıların kooperatifin kuruluşundan itibaren 31.08.2008 tarihine kadar kooperatif yönetim kurulu üyeliği yaptıklarını, borçları ödememelerinden dolayı kooperatifi icra takibine muhatap bıraktıklarını, bunun sonucu haciz konulan B Blok 12 no"lu dairenin satıldığını, satılan dairenin hak sahibi ... ... açtığı dava sonucu bedelinin ödenmek zorunda kaldığını, davalılardan M.. E.."in müvekkili kooperatife ait 119.119,42 TL"yi uhdesinde bulundurmasından zimmet suçundan cezalandırıldığını davalıların herhangi bir borç ilişkisi olmadığı halde kooperatif muhasebecisi ... ... ait 3 adet, .. .... ait 7 adet borç senedini imzalayıp verdiklerini, bu senetleri kullanarak müvekkili kooperatif aleyhine icra takipleri başlatıldığını, davalı eski yöneticilerin muhasebeci Kadır Türkmen ile işbirliği içerisinde hareket ederek defter inceleme ve kontrol bedeli adı altında 3 ayrı makbuz karşılığında hizmet alınmaksızın 13.300,00 TL"lik ödeme yapılmasını sağladıklarını ileri sürerek, toplam 111.821,80 TL"nin ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı M.. K.., satılan daire ile ilgili olarak önceki yönetimin kasa devri yaparken kasada para bulunmadığını, düzenlenen 10 adet senedin bilgisi dışında düzenlediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı T.. G.. vekili, kooperatif yöneticileri hakkında açılacak bu tür davalar için öncelikle genel kurul kararı alınması ve davanın kooperatif denetçileri tarafından açılması gerektiğini, davacı kooperatifin eski başkanı davalı M.. E..in kooperatife ait 119.119,42 TL"yi kendi uhdesinde bulundurduğunun ceza dosyasındaki ikrarı ile sabit olup, müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, dairenin satılmasına neden olacak borcun müvekkili zamanında doğmuş bir borç olmadığını, kooperatifin eski yönetimince yapılan tasarruflarından kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların davacı kooperatifin yönetim kurulu üyeliğini yaptıkları, davalı M.. E.."in zimmet nedeniyle sorumluluğunun bulunduğu, davalı kooperatif eski başkanı M.. E..in kooperatif yönetimini devrettiği sırada kasada 119.119.42 TL para olması gerekirken zimmetinde bulundurması sebebiyle bu parayı ödemeyi daire satışına neden olarak kooperatifi zarara uğrattığı, kooperatif muhasebecisi olan kişiye inceleme kontrol altında yapılan ödemenin gerçek bir ödeme olmadığı, herhangi bir hizmet karşılığı olmaksızın verilen senetlerden ötürü davalı M.. E.."in görevini kötüye kullandığı hususunun ceza dosyası ile tespit edildiği, diğer davalıların ise zimmet ve görevi kötüye kullanma eylemlerine katılmadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle, davalı M.. E.. yönünden davanın kısmen kabulü ile diğer davalılar açısından ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temiyzi etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.