11. Hukuk Dairesi 2017/1161 E. , 2017/3984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/03/2015 tarih ve 2014/331-2015/187 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 18.10.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılardan .... vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, ... ilçesinde kayıtlı bulunan 1190 parsel sayılı taşınmazın bakanlık tarafından turizm amaçlı olarak davacı şirketlerden ..."ye 2040 yılına kadar tahsis edildiğini, irtifak hakkının 1997 yılında üst hakkının da 2002 yılında tapuya tescil edildiğini, diğer davacı ... A.Ş"nin ise bu bölgede turizm işletmeciliği belgesi alarak işletmeci sıfatı ile yer aldığını, davacı şirketlerin bölgede verdiği hizmetlerin bir vekil eli ile görülmesine karar verildiğini ve bunun için de davalı şirket ile anlaştıklarını, taraflar arasında sözleşme yapıldığını, ancak davalı tarafın iyi niyetle ifa yükümlülüğüne uygun davranmadığını, hesap verme borcunu ifa etmediğini, talimatlara aykırı davrandığını, bu itibarla da davacıların son çare olarak vekalet sözleşmesini sona erdirdiğini, davalı şirketi azlettiğini, ancak davalı şirketin azledildiği hususunu tebellüğ etmiş olmasına rağmen davacılar adına hizmet vermeyi sürdürdüğünü ve tesislerden çıkmadığını ileri sürerek; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin vekalet sözleşmesi niteliğinde olduğunun ve bu ilişkinin azil beyanı neticesinde sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların içinde bulundukları ekonomik güçlükler nedeniyle bungalov alanıyla ilgili hizmetleri içerir hak ve yetkilerini yapılan sözleşmeyle davalıya devrettiklerini, davacı şirketlerdeki pay sahiplerinin değişmesiyle yeni pay sahiplerinin ekonomik gelirden nemalanmak amacıyla ve davalıya yapılan devrin bağlayıcılığından kurtulmak maksadıyla haksız olarak dava açtıklarını, davacıların bungalov alanında hizmet verilen kullanıcılara karşı verdileri yazılı taahhütte davalı şirketin hizmetlerine devam edeceğini açıkça taahhüt ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ... Turizm İşletmeleri Yapı San. Tic. A.Ş"nin davasının HMK"nın 114/1 maddesindeki dava şartı olan taraf ehliyetini kaybetmiş olması nedeniyle HMK"nın 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, davacı ..."nin davasının kabulüne, davacı ile davalı ... Yatırımları San. ve Tic. A.Ş. arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğunun tespiti ile bilahare bu vekalet ilişkisinin ihtarname gereği 13/05/2011 tarihinden itibaren sona ermiş olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğu ve azil ile sona erdirildiğinin tespiti istemlerine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle davacı ... Turizm İşletmeleri Yapı San. Tic. A.Ş"nin davasının HMK"nın 114/1 maddesindeki dava şartı olan taraf ehliyetini kaybetmiş olması nedeniyle HMK"nın 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, davacı ..."nin davasının kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında 01/01/2007 ve 01/12/2008 tarihli sözleşmeler ile 10/10/2008 tarihli “Özel Güvenlik Hizmetlerinin Organizasyonu ve Satın Alınmasına İlişkin Devir – Muvafakat” başlıklı belge imzalanmış, böylece taraflar arasındaki ilişki söz konusu akitler çerçevesinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri ve sunulan bilirkişi raporundaki tespitler nazara alındığında turizm amaçlı olarak davacı şirketlerden ..."ye 2040 yılına kadar tahsis edilen, irtifak ve üst hakkı tanınan taşınmazdaki bungalov alanıyla ilgili olarak davalının güvenlik hizmeti, teknik hizmetler, su dağıtımı ve alt yapı hizmetleri verme, temizlik ve peyzaj hizmetleri, planlama, organizasyon, koordinasyon, üretim ve yönetim faaliyetlerinde bulunma, yıllık kira bedeli olarak yıllık gayrisafi hasılatının %2"sini ödeme borçlarının bulunduğu; davacıların ise sözleşme konusu arazide yönetim binası olarak kullanılmak üzere bir yapının kullanımını davalıya bırakma, hizmetlerin yerine getirileceği alan içindeki bungalov kullanıcılarından hizmet bedelleri veya özel servis bedelleri tahsili imkanını davalıya bırakma borçlarının olduğu anlaşılmaktadır. Davalının sözleşmelerde yer alan edimleri nazara alındığında güvenlik hizmetlerinin sunulmasının vekalet sözleşmesinin, temizlik, peyzaj, su dağıtımı hizmetlerinin eser sözleşmesinin, planlama, koordinasyon, organizasyon, sunum, üretim ve yönetim faaliyetlerinin vekalet ve eser sözleşmelerinin, hasılatın %2"sinin ödenmesinin ise ürün kirasının unsurlarını taşıdığı; davacının edimleri nazara alındığında ise yönetim binasının kullanılmasının sağlanmasının kira sözleşmesinin, kullanıcılardan para tahsilinin davalıya bırakılmasının vekalet sözleşmesinin unsurları olduğu görülmektedir. Böylece taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gözetildiğinde taraflar arasında bir karma sözleşmenin bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Bu suretle; taraflar arasındaki sözleşmelerin karma nitelikte sözleşmeler olduğu kabul edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın, davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ..."den alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.