20. Hukuk Dairesi 2016/1666 E. , 2017/7948 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2013 yılında 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen geçici 8. madde uyarınca yapılan kadastro çalışması sırasında ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkiinde bulunan ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar sırasıyla 17.424,68 m2, 3886,93 m2 ve yüzölçümleri ile belgesizden tarla nitelikleri ile her iki tutanağın edinme sebebinde "1998 yılında ... oğlu ... tarafından imar-ihya edilerek tarım alanına dönüştürüldüğü ve tutanak tanzime edildiği tarihte adı geçenin kullanımında olduğu ayrıca asliye hukuk mahkemesinde dava konusu oldukları belirtilerek" düzenlenen tutanaklar kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Davacı 05/09/2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; sınırlarını bildirdiği 20 dönüm büyüklüğündeki taşınmazda irsen intikale dayanarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın adına tescilini istemiş, asliye hukuk mahkemesi görevsizlik kararı vererek dosyayı kadastro mahkemesine aktarmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfıyla davacı adına, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile bu yerin eylemli orman yeri olarak belirlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman tahdidi ilke defa 1953 yılında 24 nolu Orman Tahdit Komisyonu tarafından 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. Daha sonra 1997 yılında 2 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1997 yılında aplikasyon yapılmıştır. Arazi kadastrosu 766 sayılı Kanun hükümleri uyarınca 1972 yılında yapılmış, 11.02.1973 yılında kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli ... ada ... parsel sayılı taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu; aynı ada ... parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır; ancak, dava kısmi ilan süresi içinde kadastro tespitine itiraz davası olup, malik hanesi açık gelmekle, 3402
sayılı Kadastro Kanunun 30/2 maddesi uyarınca taşınmazın kimin adına tescil edildiğinin hükümde tereddüte mahal bırakmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği halde; ... parsel sayılı taşınmaz hakkında “... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii ... Ada ... parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile bu yerin eylemi orman olarak belirlenmesine” kararı ile yetinilmiş olması; keza, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde red edilen kısım yönünden davada kendilerini vekille temsil ettiren davalılar Hazine ve Orman Yönetimi yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemekle birlikte, bu husus yargılamanın hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin ikinci paragrafında yazılı “... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkii ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile bu yerin eylemi orman olarak belirlenmesine” cümlesinde “tespitinin iptali ile” ibaresinden sonra gelen “bu yerin eylemi orman olarak belirlenmesine” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine, kadastro tespit tutanağında yazılı yüzölçümü ile orman niteliğinde Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” yazılmak suretiyle; ayrıca hüküm fıkrasına yedi numaralı bent olarak “7) Davanın kısmen reddine karar verilmekle, 3402 sayılı Kanunun 31/3 maddesi uyarınca takdir edilen 500.-TL’nin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı Hazine ve davalı ... Yönetimine ödenmesine” yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/10/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.