Yargıtay - Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11649 Esas 2017/4592 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11649
Karar No: 2017/4592
Karar Tarihi: 14.06.2017

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11649 Esas 2017/4592 Karar Sayılı İlamı

Özet:

11. Ceza Dairesi'nin 2017/11649 E., 2017/4592 K. sayılı kararında, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan düşme, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü verildiği belirtilmiştir. Ancak sanığın suçlamaları kabul etmediği ve iki suçun da zamanaşımının geçtiği sonucuna varıldığı için dolandırıcılık suçundan düşme hükmüne yer verilmiştir. Resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı ise kabul edilmiştir. Sanık, gerçek kimliği belirsiz bir kişi tarafından sahte vekaletnameyle dolandırılmış olduğunu savunmuştur. Sanık müdafii, yeterli araştırma yapılmadığı gerekçesiyle kararın bozulması talebinde bulunmuştur. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri; 765 Sayılı TCK'nın 102/4, 104/2. maddeleri, 5320 sayılı Yasa ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesidir.

11. Ceza Dairesi 2017/11649 E. , 2017/4592 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM : Düşme, mahkumiyet

1- Dolandırıcılık suçundan kurulan düşme hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun yasada öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 Sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddesinde öngörülen 7 yıl 6 aylık kesintili zamanaşımı süresine tabi bulunmakla, 17.10.2005 olan suç tarihinden itibaren hüküm tarihine kadar bu sürenin geçtiği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere ve oluşa göre, sanık müdafiinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
Sanık suçlamaları kabul etmeyerek ... olarak tanıdığı kişinin KOM Şube Müdürlüğünde kendisine fotografları gösterilen kişi olmadığını tanıdığı kişiye ilişkin eşgal bilgisi verdiği ve yargılama sırasında yaptığı araştırmalar sonunda Almanya"dan tanıdığı ..."ın kardeşi olduğunu öğrendiği kendisini ... olarak tanıtan ve sahte vekaletnameyi veren şahsın gerçekte... olduğunu öğrendiklerini savunduğu ve bu hususta tanık isimleri verilerek dinlenmesi istediği dikkate alınarak; sanığın üzerine atılı suçu işleyip işlemediğinin kuşkuya yer vermecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın gösterdiği tanıkların dinlenmesi,... isimli kişinin araştırılması, bu kişinin varlığının tespiti halinde suç duyurusunda bulunularak açılması halinde davaların birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm kurulması,

Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.