Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
İcra takibinin dayanağı olan bonolarda lehdar hanesinde "M.... Z..e" ibaresinin yazılı olduğu, senetlerin arkasındaki cironun da "M...t Z....e" şeklinde yapıldığı görülmektedir. TTK"nun 688/5. maddesi gereğince dayanak belgenin bono vasfında olabilmesi için lehdarın gerçek ya da tüzel kişi olması zorunludur. Somut olayda lehdar olarak gösterilen ibare yukarıda yazılı madde anlamında gerçek veya tüzel kişiyi içermemektedir. O halde, mahkemece İİK"nun 170/a maddesi gereğince şikayet kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi ve alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, işin esasının incelenerek takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Adana 3.İcra Mahkemesi"nin 08.12.2010 tarih ve 2009/1401 E., 2010/1047 K. sayılı kararının inkar tazminatı ile ilgili 2. bendinin ve para cezası ile ilgili 3.bendinin karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 29/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.