
Esas No: 2015/12656
Karar No: 2017/2080
Karar Tarihi: 03.04.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12656 Esas 2017/2080 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 124 ada ..., 134 ada ... ve 136 ada ... parsel sayılı sırasıyla 978.38, ....462.... ve 974,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ..."ün fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ... ..., dava konusu taşınmazların müşterek muristen intikal ettiğini, kendilerinin de hak sahibi olduğunu ileri sürerek dava açmışlar; ... ..."ün ölümü üzerine davaya mirasçıları tarafından yargılamaya devam edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 124 ada ..., 134 ada ..., 136 ada ... parsel sayılı taşınmazların beyanlar hanesindeki “iş bu taşınmaz tarla olarak 1981 (1984) yılından beri ... oğlu ..."ün kullanımındadır” şerhinin iptali ile yerlerine “İş bu taşınmaz tarla olarak 1981 yılından beri 01.07.1899 doğumlu ... oğlu ..."ün mirasçılarının kullanımındadır” şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazların kullanım hakkının müşterek muris ... oğlu ..."ten intikal ettiği ve murisin terekesinin taksim edilmediği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, 3402 sayılı Yasa"ya 5831 sayılı Yasa"nın .... maddesi ile eklenen, Ek-.... maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının beyanlar hanesinin düzeltilmesine ilişkin olup, anılan madde gereğince kadastro tespiti sırasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa taşınmaz üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle taşınmazın Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Davacı taraf, çekişmeli taşınmazların kullanım hakkının müşterek muristen intikal ettiğini ve murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilemediğini, bu nedenle taşınmazda kendilerinin de hak sahibi oldukları iddiasına dayanmıştır. Taşınmazın mülkiyeti Hazine"ye ait olduğuna göre taşınmazda tereke adına sürdürülen zilyetliğin Hazine"ye karşı da ispat edilmesi gerekmektedir. Ne var ki; mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın ...-... yıldır kullanılmadığına yönelik beyanlarında ve keşif sonucu dosyaya ibraz edilen ........2014 havale tarihli ziraat bilirkişi ... ... ve fen bilirkişisi ... ... ... tarafından düzenlenen raporda dava konusu taşınmazların üzerinin boş olduğunun ve yaklaşık 30 yıldır da kullanılmadıklarının belirtilmesi karşısında, tespit tarihinde tereke adına sürdürülen bir zilyetlik bulunduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca fiili kullanımın kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ..."e iadesine,
03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.