21. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/18652 Karar No: 2015/3671 Karar Tarihi: 26.02.2015
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/18652 Esas 2015/3671 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 321. maddesinin 2. fıkrası gereği, kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanması gerektiği ve tüm hususların açıklanmadığı durumlarda gerekçeli kararın bir ay içinde yazılması ve tebliğ edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, tarafların temyiz süresi tutum veya gerekçeli dilekçe sunarak kararı temyiz edebileceği, ancak gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Temyiz eden davacı vekilinin sunulan dilekçesi davalı vekiline yöntemince tebliğ edilecek ve dosyanın mahalline geri çevrileceği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak ise HMK'nın 321/2 ve 433. maddeleri ile 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesi kararda yer almıştır.
21. Hukuk Dairesi 2014/18652 E. , 2015/3671 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
K A R A R
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir. Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda; Temyiz eden davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin, HUMK"nun 433. maddesi gereğince davalı vekiline yöntemince tebliğ edilerek, tebligat parçası eklendikten sonra gönderilmek üzere, Dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.