16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12608 Karar No: 2017/2076 Karar Tarihi: 03.04.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/12608 Esas 2017/2076 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2015/12608 E. , 2017/2076 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 101 ada 2456 parsel sayılı 239,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 2005 yılından itibaren 1970 doğumlu ... ..."nin fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın beyanlar hanesinde kimlik bilgilerinin yanlış yazıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece Yargıtay .... Hukuk Dairesi"nin usule ilişin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile; dava konusu 101 ada 2456 parsel sayılı taşınmazın tapusunun beyanlar hanesindeki ... ..."nin, “...” olan soyadının “...” olarak “1970” olan doğum tarihinin de “02.....1945” olarak düzeltilmesine ve düzeltilmiş şekli ile tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, nüfus ve kolluk araştırması ile duruşmada dinlenen tanıkların beyanına itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli değildir. Somut olayda çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak “1970 doğumlu ... ...” isminin yer aldığı anlaşılmaktadır. Dava, beyanlar hanesinde yer alan “...” olan soyadı hanesinin “...” olarak ve “1970” olan doğum tarihinin “02.....1945” olarak değiştirilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece bu hususta yapılan araştırma son derece yetersiz bulunmaktadır. Dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak mahalli bilirkişi ve tanıklar mahallinde dinlenilmek suretiyle taşınmazın kullanıcısının davacı olup olmadığı ve taşınmazın beyanlar hanesinde adı geçen ... ... adında kimsenin bulunup bulunmadığı somut olarak ortaya konulmamış, duruşmada dinlenen davacı tanıklarının soyut nitelikteki beyanlarına itibar edilmiş, taşınmazın beyanlar hanesinde adı geçen kişi ile aynı isimde kimsenin bulunup bulunmadığı yönündeki kolluk araştırması ise dava konusu taşınmaz ... Köyü"nde bulunduğu halde ... Köyü"nde yapılmıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece, davacının soyadının ve doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin istemin mülkiyet nakline yol açabileceği nazara alınarak mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı taşınmazın tespit tarihi itibariyle kimin kullanımında bulunduğu, kullananın davacı olup olmadığı, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilen “... ...” isminde birinin bulunup bulunmadığı sorulup saptanmalı, dava konusu taşınmazın bulunduğu ... Köyünde bu isimde kimsenin bulunup bulunmadığı yönünde kolluk marifeti ile araştırma yapılmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.