14. Hukuk Dairesi 2017/3985 E. , 2017/8078 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 09.01.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların birlikte malik oluğu 228 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... vekili, aynen taksimin mümkün olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 444 ve 445 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; dosyada mevcut 29.11.2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda, dava konusu 228 parsel sayılı taşınmazın paydaş sayısının fazla olması nedeniyle aynen taksiminin mümkün olmadığı bildirilmiştir. Ancak, dava konusu 228 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma suretiyle 4 parçaya ifraz edildiği ve 16.09.2014 tarihinde tapu kaydının kapatıldığı, meydana gelen taşınmazlardan 444 ve 445 parsel parsellerin paylı mülkiyet esaslarına göre davacı ... ile davalı ... adına; 446 ve 447 parsellerin adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut tapu kayıtlarının incelenmesinden, yargılama aşamasında pay temlikleri nedeniyle ortaklığının giderilmesi istenen taşınmazlardaki paydaş sayısının 2’ye düştüğü anlaşıldığından Dairemizin yukarıda değinilen ilkeleri doğrultusunda aynen taksim hususunun mahkemece yeniden araştırılması gerekir.
Ayrıca, ortaklığının giderilmesine karar verilen 444 ve 445 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında kamulaştırma şerhi bulunduğundan, kamulaştırmaya ilişkin belgeler getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacı tarafa uygun bir süre verilmesi ve taşınmazların kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, yukarıda değinilen hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.