20. Hukuk Dairesi 2016/2720 E. , 2017/7935 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 03/03/2008 tarihli dava dilekçesi ile; ... İlçesi, ... Köyü, ... ... Mevkiinde 240 ve 247 OS noktaları arasındaki 10 dönüm, 286 ile 290 OS noktaları arasında 30 dönüm, 291 ile 295 OS noktaları arasında 30 dönüm araziyi, 1990 yılında ... oğlu ... ... satın aldığını, 1990 yılından bu yana tarım arazisi olarak ekip biçtiğini ve kullandığını, arazinin tarım arazisi vasfında olduğunu, ormanla ilgisinin bulunmadığını, kültür arazisi olarak 1976 yılından bu yana nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandığını, dava konusu taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile; fen bilirkişi ... ... ve orman mühendisi bilirkişi ... ... rapor ve krokisindeki (B) harfi ile belirtilen 14.555,43 m²"lik alan ile (C) harfi ile belirtilen 17.552,29 m²"lik alanının davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmekle, Dairenin 23/10/2014 gün 5010-8760 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu olan ve krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmazların, hava fotoğraflarındaki, memleket haritasındaki, paftasındaki ve orman tahdit haritasındaki konumlarına göre, dört taraflarının orman parseli ile çevrili ve orman içi açıklık durumunda olduğu ve davacının geçerli bir tapuya dayanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece krokide (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. ” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sırasında Orman Yönetimi (B) ve (C) harfli taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle davaya asli müdahil sıfatıyla katılmış ve yargılama sonunda davacının davasının reddine, asli müdahil Orman Yönetiminin davasının ise kabulü ile; fen bilirkişi ... ... ve Orman Mühendisi bilirkişi ... ... rapor ve krokisindeki (B) harfi ile belirtilen 14.555,43 m²"lik alan ile (C) harfi ile belirtilen 17.552,29 m²"lik alanın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmaza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 14/04/1994 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi yapılmış ve sonuçları 12/12/1972 - 10/01/1973 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/10/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.