14. Hukuk Dairesi 2015/18881 E. , 2017/8076 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2014 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, vakıf şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir.
Davacılar vekili, 322 ada 22, 326 ada 32, 326 ada 30, 326 ada 46, 329 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden 40 yıl sonra davalı tarafından taşınmazların tapu kayıtları üzerine vakıf şerhi konulduğunu, idari organlar tarafından tapu kayıtları üzerine idari yoldan şerh düşülmesi ve düzeltme yapılması olanağının bulunmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlar üzerindeki vakıf şerhlerinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tapu kaydına idarenin tek yanlı işlemiyle vakıf şerhi konulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu taşınmazlarda davacıların mirasbırakanları ... ve hisselerine konulan “” şerhinin taviz bedelsiz kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hükmü,davalı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
Somut olaya gelince; davaya konu 329 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının davacılardan ... ile ...’ın mirasbırakanı oğlu ...’ye ait olduğu, bu payda da “ şerhi bulunduğu, adı geçen davacıların başka bir surette taşınmazda hak ve hissesinin bulunmadığı gibi davacılar vekilinin bu davacıların mirasbırakanı ...’nin mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesini dava dilekçesine ekleyerek eldeki davayı açtığı, paylarındaki vakıf şerhinin kaldırılmasına karar verilen ... il’nin ... ve ... dışındaki davacıların mirasbırakanları olduğu anlaşıldığından, mahkemece davanın kabulüne karar verildiğine göre davacıların talep sonucu karşılanarak diğer 329 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki oğlu ...’ye ait 1/2 pay üzerindeki vakıf şerhinin de açıkça kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Kurulan hüküm açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte olmadığı gibi infazda da duraksama yaratacak biçimdedir.
Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına; peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.