4. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/10892 Karar No: 2014/6316
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2013/10892 Esas 2014/6316 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2013/10892 E. , 2014/6316 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/01/2013 NUMARASI : 2010/432-2013/35
Davacı B.. K.. vekili Avukat E. Ö.tarafından, davalı O.. M.. aleyhine 08/10/2010 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 31/01/2013 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat E.D.ile karşı taraftan davalı vekili Avukat H. İ. K.geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafından aidat alacağı için yapılan icra takibinin haksız olduğunu, 4562 sayılı kanunun 16. maddesine göre "katılımcı" sıfatını kazanabilmek için arsa tahsisi veya satışının yapılması gerektiğini, organize sanayi bölgesi içinde kalan taşınmazların kadastro tespitinin kendi adlarına yapıldığını ve imar uygulaması gördüğünü belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının taşınmazlarının organize sanayi bölgesi sınırları içinde kaldığını, genel kurul tarafından belirlenen aidat borcunu ödemek zorunda olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının "katılımcı" statüsünde olduğu kabul edilerek, 4562 sayılı kanunun 3. maddesi f fıkrasına göre aldığı hizmetin nimetlerinden yararlanan kişinin külfete de katlanması gerektiği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden; davacıya ait taşınmazların davalı OSB tarafından tahsis veya satışı yapılmadığından, davacının 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Yasası"nın 3. maddesindeki katılımcı tanımına ilişkin değişikliğin yürürlüğe girdiği 10/11/2008 gününden itibaren katılımcı durumuna geldiği açıktır. Dava konusu alacak 21/06/2007 tarihli genel kurul kararı ile belirlenmiş olup 2008 yılı öncesine dayandığına göre; davacı yönetim giderlerinden sorumlu ise de, o tarih itibariyle katılımcı sıfatı bulunmadığından alt yapı katkı payından sorumlu değildir. Davaya konu yapılan alacağın yönetim gideri mi, alt yapı katkı payı mı olduğu belli değildir. Mahkemece öncelikle bunun belirlenmesi gerekir. Mahkemece takip konusu yapılan alacağın yönetim gideri mi, alt yapı katkı payı gideri mi olduğu araştırılarak, alt yapı katkı payı alacağı olması halinde davanın reddi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine gününde oybirliğiyle karar verildi. .