12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/1618 Karar No: 2011/16901
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/1618 Esas 2011/16901 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/1618 E. , 2011/16901 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 06/10/2010 NUMARASI : 2010/405-2010/701
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 10.maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Somut olayda, icra emrinin şikayetçi ipotek malikine “birlikte yeğeni tebliğ edildi” şerhiyle tebliğ edildiği, aynı adrese çıkartılan kıymet takdir raporuna ilişkin tebligatın ise, bila tebliğ iade edilmesi üzerine Tebligat Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca aynı adrese yapıldığı görülmektedir. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; “yapılan tebligat işlemlerinin tamamının geçersiz olduğunu, zira müvekkilinin yurt dışında (Oberstr. 11, 4020 Mettmann- Almanya adresinde) ikamet ettiğini, bu nedenle icra emri, kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğlerinin geçersiz olduğunu” belirterek, tebligat işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Hukuk Genel Kurulu"nun 07.04.1982 tarih ve 1979/10-1377 E, 1982/337 K.sayılı kararında da açıklandığı üzere tebliğ belgesindeki kayıtların aksi her türlü delille kanıtlanabilir. Ancak, duruşma gününün tebliğ edilmesine rağmen şikayetçinin duruşmalara katılmadığı, tebliğ tarihinde yurt dışında ikamet ettiğine yönelik iddialarını ispata elverişli bir delil de sunamadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan Hukuk Genel Kurulu"nun 22/11/2000 tarih ve 2000/12-1684 sayılı kararında da benimsendiği üzere, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 16 ve Tebligat Tüzüğü"nün 22. maddelerine göre, kendisine tebligat yapılacak şahıs adresinde bulunmadığı takdirde tebliğ, kendisi ile birlikte oturan ailesi efradından veya hizmetçilerinden birine yapılır. Bu durumda muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırılacağına ve tevziat saatinden sonra adrese döneceğinin saptanması halinde tebliğ işleminin tamamlanabileceğine dair Tüzüğün 21. maddesindekine benzer bir hüküm anılan maddelerde bulunmamaktadır. Mahkeme kararının gerekçesinde yer verilen ve muhatabın adresten geçici olarak ayrılması halinde uygulanması gerekli olan 7201 Sayılı Kanunun 20. maddesinin somut olayla ilgisi bulunmamaktadır. O halde şikayetin reddi gerekirken kabulü isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/09/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.