12. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4219 Karar No: 2018/300 Karar Tarihi: 11.01.2018
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2016/4219 Esas 2018/300 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm üzerine yapılan temyiz başvurusunu inceledi. Temyiz itirazlarının reddedildiği ancak, bozma kararı sonrası sanığın mahkemeye çağrılarak diyecekleri sorulmadığı için savunma hakkının kısıtlandığından bahsedildi. Bu nedenle, kanuna aykırı olup sanık müdafinin temyiz itirazı yerinde görülerek, hükmün 1412 sayılı CMUK'un 231. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak bozulmasına karar verildi. Kararda TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 51/1-8. maddelerine atıfta bulunuldu.
12. Ceza Dairesi 2016/4219 E. , 2018/300 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 51/1-8. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23.11.2010 tarih ve 7/191-227 sayılı kararında “ Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK"un 326 ve 5271 sayılı TCK"nın 307/2. maddeleri uyarınca zorunludur. Savunma hakkının sınırlandırılamayacağı ilkesine dayanan bu zorunluluk uyarınca, sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğuracak olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki kanıtlarını sunma olanağı tanınmalıdır.” hususlarına yer verilmiş olup; somut olayda davaya yeniden bakan mahkemece bozma üzerine yapılan yargılamada, Dairemiz"in 2014/22019- 2015/14519 sayılı ve 05.10.2015 tarihli bozma kararı sanık aleyhine olmasına rağmen, usulüne uygun bozma ilamı ekli davetiye ile çağrıldığı duruşmaya gelmeyen sanığın duruşmaya katılımı sağlanıp bozmaya karşı diyeceklerinin sorulmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 CMUK"un 326 ve 5271 sayılı CMK"nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması; Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün sair yönler incelenmeksizin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 231. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.