8. Ceza Dairesi 2019/9351 E. , 2020/9409 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık müdafiinin, suçun maddi ve manevi unsurları oluşmaması nedeniyle sübuta ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine yönelik temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükmün ONANMASINA, 11.02.2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(K.D.)
KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık ... hakkında açılan kamu davasının yerel mahkemece yapılan yargılaması sonunda kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan TCK.nın 109/2, 109/3-f, 109/5, 62 maddeleri gereğince beş yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün onanmasına yönelik sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
Sanığın, 25.09.2005 tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan mağdure Seçil Ata"ya karşı gerçekleştirdiği iddia olunan cinsel istismar ve hırsızlık suçlarından ötürü açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda Düzce Ağır Ceza Mahkemesi"nin 12.04.2007 tarih ve 2006/193 (E), 2007/122 (K) sayılı kararı ile cinsel istismar suçundan beraatine, hırsızlık suçundan mahkumiyetine ilişkin karar Yargıtay 6. Ceza Dairesi"nin 18.03.2013 tarihli kararı ile sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun yağma suçunu oluşturacağı, cinsel istismar suçundan ise mahkumiyetine karar verilmesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı görüldüğünden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.10.2014 tarih ve 2013/171 (E), 2014/185 (K) sayılı kararı ile sanığın üzerine atılı cinsel istismar ve yağma suçlarından beraatine karar verilmiş ve kesinleşmiştir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin bozma kararı doğrultusunda sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda da temyize konu karar ile sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
Sanığın, mağdure Seçil Ata"ya karşı gerçekleştirdiği iddia olunan cinsel istismar ve yağma suçlarından beraat kararı verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmesi karşısında aynı fiillerle bağlantılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması çelişki oluşturmakta ve bunun sonucu hukuki istikrar ve hukuki güvenlik ilkeleri zedelenmektedir.
Somut olayda, mağdure Seçil Ata"nın geceleyin saat 23:00 sıralarında arkadaşı Fatih isimli kişinin asker eğlencesinden dönerken daha önce birkaç kez birlikte olduğu sanık ... ile karşılaştığı, moralinin bozuk olduğunu söylediği ve rızası ile sanık ile gündüz sokak ortasındaki boş çalılık alana gittikleri, yolda giderken bali aldığı ve gitmiş olduğu alanda bali kullandığı, sanık ... ile rızaen cinsel ilişkide bulunduğu, cinsel ilişki sonrası mağdurenin sanıktan para istediği, sanığın istenilen parayı vermediği, mağdurenin bunun üzerine önce Soner, daha sonra da imdat diye bağırmaya başladığı anlaşılmaktadır.
Yerel mahkemece mahkumiyet gerekçesinde özetle mağdureye ait rapor, mağdurenin ilk beyanı, olay yeri raporları ile sanıkla bir husumetinin olmaması ve bu nedenle mağdurenin suç isnadında bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmaması gibi nedenlere dayanmıştır.
Dosyada mevcut deliller değerlendirildiğinde;
1) Mağdurenin alnının sol tarafında 1x2 cm"lik şişlik
- Sırt, bacak ve kollarında yüzeysel laseresyonlar saptandığına dair 25.09.2005 tarihli adli muayene raporu bulunmaktadır.
2) 25.09.2005 tarihli muhafaza altına alma tutanağına göre olay yerinde çok sayıda Balyy tüpleri ele geçirilmiştir.
3) Düzce Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Adli Tıp Uzmanlar Kurulu"nun 01.07.2014 tarihli raporuna göre, mağdure de Mental kapasite ve BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU, DEPRESYON, REMİSYONDA UÇUCU MADDE KÖTÜYE KULLANDIĞININ SAPTANDIĞI,
4) Dosyaya sunulan Düzce Ağır Ceza Mahkemesinin 21.02.2008 tarih ve 2007/19 (E), 2008/34 (K) ve 28.09.2010 tarih ve 2010/169 (E), 2010/281 (K) sayılı kararlarında da aynı mağdurenin Uğur Arı ve Hamit Hane isimli kişilere karşı benzer iddialarda bulunduğu ve her iki dosyada da sanıkların beraatine karar verildiği,
5) Gerekçeli kararda da belirtildiği üzere mağdurenin 02.10.2014 günlü 6 nolu oturumda duruşma salonunda iken aniden ayağa kalkarak "ben çıkıyorum açın kapıyı, başım dönüyor" diyerek salondan çıktığı,
6) Mağdure 26.12.2013 günlü 2 nolu oturumda olay günü uyuşturucu madde etkisinde olduğunu,
7) Mağdure 02.10.2014 günlü dilekçesi ile sanık ile rızası dahilinde birlikte olduğunu bir başka beyanında da kollarındaki çiziklerin önceden oluştuğunu ifade etmiştir.
Bütün delillerin bir arada değerlendirilmesi sonunda, olay tarihi itibarıyla 15 yaşını ikmal eden ve Adli Tıp Ana Bilim Dalı Uzmanlar Kurulu raporuna göre kişilik bozukluğu olan mağdurenin geceleyin saat 23:00 sıralarında karşılaştığı sanıkla rızası dahilinde birlikte olduğu, sanıktan istemiş olduğu paranın verilmemesi üzerine bağırmaya başladığı, mağduredeki kişilik bozukluğu olduğuna dair Adli Tıp Uzmanlar Kurulu raporu ile mağdurenin 02.10.2014 günlü oturumda dahi duruşma salonunda bu davranışlarını sergileyerek ani bir hareketle duruşma salonundan ayrılmış olması, dosyaya sunulan ve sanıkların beraatleri ile sonuçlanan kararlardan da anlaşılacağı üzere benzer bir çok olaylarda aynı tutumu gösterdiği, başlangıçta rıza ile birlikte olduktan sonra kişilik bozukluğu nedeniyle ANİDEN tavır değişikliği gösterebilen bir ruh yapısı ve kişilik bozukluğu Adli Tıp Uzmanlar Kurulu raporu ile sabit olan mağdurenin beyanları esas alınarak mahkumiyet hükmü kurulmasının doğru ve hukuki olmayacağından sanığın mahkumiyetine dair yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmelidir.
Bu itibarla, yerel mahkemece mahkumiyet hükmünün onanmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir. 11.02.2020
...
Muhalif Üye