4. Hukuk Dairesi 2013/9823 E. , 2014/6308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2012/457-2012/560
Davacılar A.. D.. vd vekili Avukat A.P. tarafından, davalılar G.. E.. vdl aleyhine 06/08/2012 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 11/12/2012 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/04/2014 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşma isteyen davacılar vekili Avukat A. P.i ile karşı taraftan davalılar vekili Avukat Şe. Ç. geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, karar; davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, Ankara 29. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2000/636 Esas, 2003/35 Karar sayılı ilamı ile tazminat ödemeye mahkum edildiklerini, kararın kesinleştiğini, söz konusu karar nedeni ile AİHM"ye başvurmuş olduklarını, mahkemenin hükümetin sorumluluğunu kabul ederek dostane çözüm önerisinde bulunduğunu, tazminat miktarında uzlaşılamaması nedeni ile halen dosyanın karar aşamasında olduğunu, yargılamanın iadesi istenen kararda, 28 Şubat kararları olarak bilinen Milli Güvenlik Kurulu kararlarının mimarlarından olan davacılar murisinin eleştirilmiş olması nedeni ile tazminata mahkum edildiklerini, karardan sonra Türkiye"de 28 Şubat soruşturması yapıldığını, halen hayatta olan komutanlar hakkında yargılama yapılmaya başlandığını, darbeye karşı insanlar olarak o dönemdeki eleştirilerinin haklılığının ortaya çıktığını, davacıların dahi bu durumu kabul ettiklerini ve medyaya yaptıkları açıklamalarda murisleri yaşıyor olsa idi şu anda cezaevinde olurdu diye beyanda bulunduklarını, gelinen durum itibari ile HMK"nun 374. maddesinde düzenlenen ç-d-h bentlerindeki yargılamanın iadesi sebeplerinin gerçekleştiğini iddia ederek davanın kabulünü istemişlerdir.
Davalılar, yasal koşulları oluşmayan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, yargılamanın iadesi istemi olarak sayılan sebepler kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK nın 375. maddesinde yargılamanın iadesi nedenleri tahdidi olarak sayılmıştır. Bu nedenlerden birisi “i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması”"dır.
Temyiz incelemesi sırasında davacılar tarafından, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptıkları 7942/05 ve 24838/05 başvuru nolu birleştirilerek görülmesine karar verilen dava sonunda verilen ihlal kararı ibraz edilmiştir. Kararın Ankara 29. AHM"nin 2000/636 Esas, 2003/35 Karar sayılı kesinleşen ilamına yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Şu durumda, davanın yargılamanın iadesi istemine ilişkin bulunması, 6100 sayılı HMK"nun 375. maddesinde AİHM"nin ihlal kararlarının yargılamanın iadesi nedenleri arasında sayılmış olması, her ne kadar ihlal kararı yargılama sırasında verilmiş ise de eldeki davayı mutlak biçimde ilgilendirmesi nedeni ile usul ekonomisi kuralları gereğince gereksiz masraf ve zaman kaybına yol açılmaması için AİHM kararının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve davacılar yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine, temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.