11. Ceza Dairesi 2017/11571 E. , 2017/4552 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Yasaya Muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında düşme
Sanık ... hakkında 2005 yılında sahte belge kullanmaktan beraat2005 yılında sahte belge düzenlemekten mahkumiyet
1-Sanık ... hakkında 2003-2004 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen zamanaşımı nedeniyle düşme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenemesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesi hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının suç tarihinden hüküm tarihine kadar gerçekleştiğinden kamu davasının vaki zamanaşımı nedeniyle düşürüldüğü gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın yetkilisi olduğu şirket hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçuna ilişkin vergi suçu raporu ile mütalaa düzenlenmediği ve suç duyurusunda bulunulmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaanın bulunmaması nedeniyle kamu davasının düşürülmesi yerine yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesi uyarınca hüküm kurulması mümkün bulunduğundan; sanık hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura kullanmak suçundan açılan kamu davasının dava şartının gerçekleşmemesi nedeniyle CMK"nun 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE,
3-Sanık ... hakkında 2005 takvim yılında safte fatura düzenlemek suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanık ..."in temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Sanığın 2005 takvim yılında komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği iddia ve kabul edilen kamu davasında, sanığın atılı suçlamaları kabul etmediği, işsiz olduğu dönemde ... isimli şahsın birlikte şirket kurma teklifinde bulunduğunu, parası olmadığını şahsa söylediğinde çalışır ödersin diyerek notere götürdüğünü , 10 gün kadar işe gittiğini daha sonra şahsın işe gelmesine gerek olmadığını söylediğini, bir süre sonrada iş yerini kapandığını, sahte fatura düzenlemediğini iddia ettiği anlaşılmakla gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından,sahte fatura düzenlemek suçunun oluşabilmesi için sahte faturaların 213 sayılı VUK"nun 230. maddesinde sayılan zorunlu unsurları taşıması gerektiği aksi takdirde ilgili Kanunun 227/3. maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılacağı cihetle sanığın düzenlediği iddia olunan faturaların asılları veya onaylı örneklerinin dosya içerisinde bulunmaması karşısında; sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin düzenlenen son fatura tarihi olduğu cihetle, 2005 takvim yılında düzenlendiği iddia olunan sahte faturanın dava zamanaşımı yönünden önemli olduğu da nazara alınarak kanaat oluşturacak sayıda fatura aslı ya da onaylı suretinin temin edilip dosya arasına konulmasından sonra, yasada öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediği incelendikten sonra sanığın şirket faaliyetleriyle ilgili beyanname, fatura veya şirkete ait bir belge düzenleyip düzenlemediği, yönetim kurulu başkan ve üye veya ortak sıfatıyla şirketten bir maaş ya da pay alıp almadığı araştırılıp, hisse devri ile yönetim kurulu başkan ve üyeliğe seçilmeye dair yönetim kurulu kararında ve düzenlenen faturalardaki imzaların sanığa ait olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla saptanıp, sahte olduğu iddia olunan faturaları kullanan kişi veya şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasına intikali sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması, gerektiğinde faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişiler dinlenerek sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı tanıyıp tanımadıkları saptanıp toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
b)Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluklarının sanığın kendi alt soyu dışındakiler için hapis cezasının infazı tamamlanana kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/06/2017gününde oybirliği ile karar verildi.