18. Ceza Dairesi 2017/6681 E. , 2018/4717 K.
"İçtihat Metni"
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 123/1, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2014 tarihli ve 2013/93 esas, 2014/23 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun deneme süresi içinde Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/01/2015 tarihli ve 2014/440 esas, 2015/11 sayılı ilamına konu suçu kasten işlediğinden bahisle, 5271 sayılı Kanun’un 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun’un 123/1, 62/2, 50 ve 52 maddeleri gereğince 1.500,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/09/2015 tarihli ve 2015/343 esas, 2015/416 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 18/10/2017 gün ve 58254 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya aslının sanığın diğer suçları açısından Yargıtay incelemesinde bulunduğu anlaşılmakla onaylı dosya sureti üzerinden yapılan incelemede:
1-Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2014 tarihli kararı ile sanık hakkında 1 ay 20 gün hapis cezasına hükmedilip, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine rağmen, aynı mahkemenin 15/09/2015 tarihli kararı ile açıklanan hükümde ise sanık hakkında 2 ay 15 gün karşılığı 1.500,00 TL adlî para cezasına hükmedilmesinde,
2- 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun"un 106/4. maddesinde yer alan " Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır. " hükmü ile aynı Kanun"un 106/11. maddesinde yer alan "İnfaz edilen hapsin süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir." şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak, hükmolunan kararda suça sürüklenen çocuğun taksitlerden birini zamanında ödememesi durumunda kalan para cezasının, kamuya yararlı bir işte gönüllü olarak çalışma tedbirine çevrileceğinin ihtarına karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 31/3. maddesinde, "Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz." hükmü yer almaktadır.
Yine 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un 106/4. madde ve fıkrasında "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." hükmüne yer verilmiş, 11. fıkrasında ise, “İnfaz edilen hapsin süresi veya kamuya yararlı işte çalışmanın, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.” hükümleri düzenlenmiştir.
İncelenen somut olayda; dosyadaki nüfus kayıt belgesine göre 24/08/1995 doğumlu olup suçun işlendiği 04/08/2013 tarihinde, 15 yaşını bitirip 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının, 24.03.2014 tarihli kararda 5237 sayılı TCK"nın 31/3. maddesi gereğince indirilmesine karşın isteme konu 15.09.2015 tarihli kararda aynı madde uyarınca indirim yapılmayarak çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmış, bu suretle hüküm kurulurken, TCK’nın 31/3. maddesi uygulanmayarak fazla ceza belirlenmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Ayrıca, hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda kamuya yararlı bir işte gönüllü olarak çalışma tedbirine çevrilemeyeceği, ancak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidileceği gözetilmeden, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu nedeniyle tayin edilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte gönüllü olarak çalışma tedbirine çevrileceğine hükmedilmesi hukuka uygun bulunmamıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-) Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında, Çanakkale 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/09/2015 tarihli ve 2015/343 esas, 2015/416 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-) Anılan Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince karardaki hukuka aykırılık hükümlüye daha hafif bir cezanın verilmesini gerektirmekle, suça sürüklenen çocuk hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan TCK’nın 123/1 maddesi uyarınca verilen 3 ay hapis cezasının, TCK"nın 31/3. maddesi gereğince 1/3 oranında indirilerek suça sürüklenen çocuğun 2 ay hapis cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
3-) TCK’nın 62/1. maddesi gereğince verilen ceza takdiren 1/6 oranında indirilerek, suça sürüklenen çocuğun 1 ay 20 gün adli para cezası ile CEZALANDIRILMASINA,
4-) Aynı Yasanın 50. maddesinin 3. fıkrasındaki zorunluluk dikkate alınarak, hapis cezasının takdiren TCK"nın 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü 20,00 TL"den hesaplanarak, 1000,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, TCK"nın 52/4 maddesi gereğince adli para cezasının aylık 24 eşit taksitler halinde ödenmesine,
5-) Hüküm fıkrasında yer alan "kamuya yararlı bir işte gönüllü olarak çalışma tedbirine çevrileceğine" ilişkin bölümlerin hükümden ÇIKARILMASINA,
6-) İnfazın bu miktar üzerinden yapılmasına, kararın diğer yönlerinin olduğu gibi bırakılmasına, 02.04.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.