Taksirle yaralama suçundan sanık ..."nın mahkumiyetine, sanık ..."nun beraatine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Katılan vekilinin 19/06/2015 tarihli temyiz dilekçesi ile hükmü temyiz etmesinden sonra katılanın, 11/07/2017 havale tarihli dilekçe ile hükmün onanmasını talep ettiği anlaşılmakla; bu talep temyizden vazgeçme mahiyetinde bulunduğundan katılan vekilinin temyizi yönünden dosyanın incelenmesine yer olmadığına; 2- Sanık ... müdafiinin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanık hakkında tayin edilen adli para cezasının taksitlerinden birinin zamanında ödenmemesi halinde, geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin ihtaratı ile yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde “taksitlerden birisinin süresinde ödenmemesi halinde tamamının bir defada tahsiline” karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; (1) olarak numaralandırılan hüküm fıkrasının 5. bendinin son cümlesinin çıkarılarak yerine “ taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.