4. Ceza Dairesi 2020/19130 E. , 2020/21430 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, 4733 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet suçlarından açılan davada, suçtan doğrudan zarar görmeyen müşteki Gümrük İdaresi"nin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki Gümrük İdaresi vekilinin, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
B- Sanıkların temyizine gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanıklar ... ve ...’ye yükletilen suç işlemek amacıyla örgüt kurma; sanıklar , ..., ... ve ...’a yükletilen suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak;
TCK"nın 58/9. maddesi bir ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun yerleşik uygulamaları karşısında kazanılmış hak oluşturmayacağı, suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme ve örgüte üye olma suçundan hapis cezasına mahkum olan sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanmaması,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve..... müdafileri ile sanıklar ..., ... ve ...’nin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye uygun olarak, “TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmın çıkarılması” sanıklar hakkında TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre, çektirilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma ve 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet, sanıklar ..., ..., ...., ..., ..., ... ve ... hakkında 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan kurulan hükümlerin temyizinde ise; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a- Sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olma suçuna ilişkin olarak,
TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün" varlığının kabul edilebilmesi için, hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek amacı için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığından, işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
Sanık savunmaları, iletişim tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre, sanık ...’nin suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütle organik bağ içerisinde olup hiyerarşik yapısına dahil olduğuna dair her türlü şüpheden, uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği halde yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
b- Sanıklar hakkında 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet suçuna ilişkin olarak;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 4733 sayılı Kanun"un 8/3. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Kanun ile 4733 sayılı Kanun"un 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Kanun ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasa"nın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasa"nın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasa"nın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasa"nın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Kanun ile 6545 ve 7242 sayılı Kanunlar ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un ilgili hükümleri (5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22) somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de Yerel Mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
c- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve.....müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak sanıklar hakkında 4733 sayılı Yasa"ya muhalefet suçundan verilen hükümlere ilişkin olarak sair yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.