11. Hukuk Dairesi 2016/875 E. , 2017/3950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2014 tarih ve 2011/161-2014/227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında "..." isimli filmin senaryosunun yazılması konusunda sözleşme yapıldığını, senaryonun ve diyalogların müvekkili tarafından yazılıp teslim edildiğini, daha sonra senaryo metninde ve diyaloglarda talep üzerine müvekkilinin bazı değişiklikler yaptığını ve bunların noterde tespit ettirildiğini, filmin afişlerinde, tanıtıldığı web sitesinde ve jeneriklerinde senarist olarak davalı şirketin yetkilisi davalı ...’in gösterildiğini, müvekkiline yer verilmediğini, senarist sözleşmesinde öngörülen şarta bağlı ek ödeme hükmü gereğince filmin belli izleyici sayısına ulaşması ile ek ödeme yapılacağını, filmin vizyondan erken kaldırılması ile bu ücretten mahrum kaldığını ileri sürerek filmin senaristinin müvekkili olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla senaryo bedelinin 3 katı karşılığı şimdilik 8.000 TL"nin intihal tarihinden itibaren her iki davalıdan müteselsilen reeskont avans faizi ile tahsiline, manevi haklar nedeniyle ihlal tarihinden itibaren 2.000 TL, sözleşmeye aykırılıktan dolayı 1.000 TL"lik kazanç kaybının davalılardan müteselsilen tahsiline, dava tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine ve hükmün yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacının senaryoyu hazırlayıp sunduğunu, senaryonun yazımında sinema tekniği anlamında hatalar bulunması nedeniyle davalı ..."in yeni bir senaryo yazımı talebinde bulunduğunu, davacının yeni senaryo hazırlamaması üzerine sözleşmenin feshedildiğini ve ..."in film yönetmeni ile yeni bir senaryo yazıp bu senaryoya göre çekimlerin yapıldığını, müvekkilinin zarara uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, senaryonun davacıya ait olduğu, filmin senaryosunun davacıya ait olmasına rağmen jenerik ve tanıtımlarında isminin gösterilmemesinin iş beklentileri bakımından davacıya zarar verdiği, davacının geleceğe yönelik kayıpları karşılığı 22,500 TL belirlendiği, senarist sözleşmesine göre filmin belli izleyici sayısına ulaşması ile ek ödeme yapılmasının öngörüldüğü, filmin vizyondan erken kaldırılmasıyla bu sayıya ulaşılamadığı ileri sürülmüşse de bu izleyici sayısına ulaşmasının mümkün olmaması nedeniyle buna ilişkin talebin reddinin gerektiği gerekçesiyle 2.000 TL manevi tazminatın reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının senarist olarak gösterilmemesi nedeniyle uğradığı maddi kayıplar karşılığı 22.500 TL alacağı olduğu kabul edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000 TL"nin dava tarihinden itibaren reeskont avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hüküm özetinin gazetede bir kez ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen karar, davalı vekili tarafından 14.01.2016 havale tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de, gerekçeli kararın davalı vekiline 03.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği yani, kararın HUMK 432/1 madde ve fıkrasında belirtilen 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz edildiği, davalıların katılma yolu ile temyiz talebinin de süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. HUMK 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalılar vekilinin HUMK 432/4. maddesi uyarınca, temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında sair temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Davacı, dava dilekçesinde 5846 sayılı FSEK 15. maddesine göre eser sahibi olduğunun tespitine karar verilmesini de talep ve dava etmesine karşın, mahkemece davacının uyuşmazlık konusu senaryonun eser sahibi olduğunun tespitine dair hüküm tesis edilmemesi isabetli değildir. Öte yandan, davacı, meydana getirilen sinema eserinde senaryo yazarı olarak adının belirtilmemesi nedeniyle kendisinin uğradığı maddi kayıplar karşılığı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000 TL’ye hükmedilmesine dair talebinin kabulüne karşın, hüküm fıkrasında 1.000 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru görülmediğinden, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.