16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/843 Karar No: 2019/6950 Karar Tarihi: 14.11.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/843 Esas 2019/6950 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesi'nin 2019/843 E. ve 2019/6950 K. sayılı kararında, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine dair istinaf başvurularının esastan reddedilmesi kararlaştırılmıştır. Kararın temyiz edilmesi durumunda, sanıkların müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Kararda, sanıkların bir örgütsel faaliyetle ilgisi olmadığı belirlenen eylemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirtilmiştir. Suçun temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceği belirtilmiştir ve kanun maddeleri açıklandıktan sonra, temyiz davalarının esastan reddedilmesiyle hükümlerin onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri olarak belirtilmiştir.
16. Ceza Dairesi 2019/843 E. , 2019/6950 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanıklar hakkında; TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyete dair istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanıklar müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre talimat üzerine para yatırmadığı anlaşılan sanık ..."in sırf ..."da hesabının bulunması ile örgütle iltisaklı zaman gazetesine abone olma eylemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden sanık ... hakkında istinaf kararı başlığında suç tarihinin "28.02.2017" olarak yazılmaması mahallinde giderilebilir yazım hatası kabul edilmiştir. CMK’nın 48. maddesi gereğince kendisini suçlayıcı ifade vermekten çekinme hakkı olan tanıklar ..., ..., ... ve ..."ın bu hakları hatırlatılmadan dinlenilmek suretiyle CMK’nın 48/1 maddesine muhalefet edilmesi, ilgili tanıkların şüpheli sıfatı ile usulüne uygun alınan kolluk ifadeleri ile sulh ceza sorgusunun bulunması karşısında sonuca etkili görülmemiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafii ve sanık ..."in temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.